Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/27981 E. 2019/12359 K. 11.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/27981
KARAR NO : 2019/12359
KARAR TARİHİ : 11.12.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı … yönünden kabulüne diğer davalı yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalı … avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacılar, davalılardan …’nun, diğer davalı …’ten gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı gayrimenkulü kendilerine 18.12.1992 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle satışını vaad ettiğini, ancak davalıların tapuyu devredemediklerini, sözkonusu gayrimenkule ilişkin … Kadastro Mahkemesinin 1998/164 E sayılı dosyasında Hazine ile davalılar arasında kadastro tespitine itiraz davası görüldüğünü ileri sürerek; davanın Hazine lehine sonuçlanarak kesinleşmesi karşısında, öncelikle gayrimenkullerin tapuda devrinin sağlanmasına, bu mümkün olmadığı takdirde 60.000,00TL’nin dava tarihinden yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1.517,54TL tazminatın davalı …’ndan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara eşit olarak ödenmesine, davalı … aleyhine açılan davanın reddine ilişkin verilen kararın tarafların temyizi üzerine 3. Hukuk Dairesi’nin 5.2.2013 tarih 2012/18832 Esas ve 2013/1562 Karar sayılı ilamı ile 21.12.1992 tarihli sözleşmenin geçerli olduğu, davacıların iadenin talep edildiği andaki müspet zararı talep edebilecekleri, somut olayda, gerçek ve güncel müspet zararının açıklanan ilkelere göre bilirkişi marifetiyle araştırılıp tespit edildikten sonra, sonucuna uygun karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak 60.000,00TL’nin davalı …’dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara eşit olarak ödenmesine, davalı … yönünden açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacılar eldeki davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 60.000,00 TL talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre belirlenen bedel mahkemece de uygun görülerek taleple bağlı kalınmak suretiyle 60.000,00 TL ödenen bedelin davalılardan …’ndan tahsiline karar verilmiştir. Ancak dosyanın incelenmesinde; keşif sonrasında bir kök rapor iki tane de ek rapor alınmış, raporlarda da farklı miktarlar tespit edilmiş olup, bu miktarlar davacıların talebinin üzerindedir. Mahkemece ise davacıların davalı …’ndan talep edebileceği net miktar belirlenmeksizin davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysaki eldeki davanın kısmi dava olduğu gözetilerek davacıların talep edebileceği net miktarın belirlenip, taleple bağlı kalınarak hüküm oluşturulması gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Dosya kapsamından davaya konu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi davacılar ile davalı … arasında imzalanmış olup, diğer davalı …’in sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle adı geçen davalı yönünden davanın husemetten reddi gerekmekle birlikte davacı aleyhine de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı … yönünden davanın hangi nedenle reddedildiği gerekçede belirtilmediği gibi davacı aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentler uyarınca kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın davacılara iadesine, aşağıda dökümü yazılı 3.073,95 TL kalan harcın davalı …’ndan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.