Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/27543 E. 2019/3207 K. 12.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/27543
KARAR NO : 2019/3207
KARAR TARİHİ : 12.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, muris babası … ‘in 28.12.2013 tarihinde vefat ettiğini, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/181E-674K Sayılı ilamı ile babasının mirasını reddettiğini, davalı bankanın muris babasının kredi borcu dolayısıyla ve mirasçı sıfatı ile hakkında diğer mirasçılar ile birlikte icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibine yasal süre içerisinde itiraz edemediğini, mirası reddetmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davalı bankanın kötü niyetli takibi nedeniyle % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, işin esasına girilerek genel mahkeme sıfatı ile, davanın kabulüne, davacının … 3. İcra müdürlüğünün 2014/17981 E. Sayılı dosyasındaki takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine,dava kabul edilmekle birlikte davalı alacaklının kötü niyetli takip yaptığı ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir
1-Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davalı banka, ticari amaçla hizmet sunan tüzel kişi olup bu hukuki işlem içerisinde davacı, muris babası tarafından kullanılan tüketici kredisi kapsamında tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir.Mahkemenin görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflar bu hususu ileri sürmese bile bunun mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre kararı temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.