Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/2698 E. 2018/9959 K. 24.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2698
KARAR NO : 2018/9959
KARAR TARİHİ : 24.10.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, 13.06.2013 tarihinde satın aldığı sıfır km aracı kullanmaya başladıktan üç ay sonra ilk arızasını verdiğini ve daha sonra 9 defa yetkili servise başvurulmasına karşın arızaların giderilemediğini ileri sürerek gizli ayıplı aracın misli ile değiştirilmesini, uğradığı maddi zararları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini son olarak uğradığı manevi zararlar için ise 5000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 195,79 TL ihtarname masrafının davalılardan tahsiline, manevi tazminat istemenin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davanın temyiz yönünden;
2-Mahkemece, maddi tazminat istemi kısmen ve manevi tazminat istemi ise tümden reddedilmiş olup bu ret sebepleri ithalatçı ve satıcı olan her iki davalı yönünden de aynı gerekçeyi ihtiva etmektedir. Karar tarihinde yürürlükte olan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesinin 3. maddesinin 2. fıkrasında “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesi yer almaktadır. Hal böyle olunca, davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine, davacının temyiz talebinin kabulü ile ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 7. ve 8. bentlerinin hükümden çıkarılmasına, yerine “Maddi tazminat talebi yönünden reddedilen kısım üzerinden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, yine hüküm fıkrasının 9. ve 10. bentlerinin hükümden çıkarılmasına yerine “Manevi tazminat talebi yönünden reddedilen kısım üzerinden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.656,98 TL. kalan harcın temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.