Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/2537 E. 2018/9892 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2537
KARAR NO : 2018/9892
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabülüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirketin müteahhidi olduğu Nish Adalar projesi 22. Blok Kat 2B 23 nolu daireyi davalı şirketten satın aldığını, katta bulunan 4 adet su pompasının çalışması ile ortaya çıkan titreşim ve gürültünün binanın yapımındaki eksiklikler nedeniyle davacının dairesine yansıdığını ileri sürerek mevcut inşa eksikliklerinin davacı tarafından davalı nam ve hesabına ikmali için davacı adına nama ifaya izin verilmesini ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile gürültü olduğunun tespitine ve bunun davalı tarafça giderilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Eldeki davada, davacının talebi binadaki ayıp nedeniyle, su pompası sesinin kendisine ait taşınmazında gürültüye sebebiyet verdiği gerekçesiyle eksikliklerin davacı tarafından davalı nam ve hesabına ikmali için davacı adına nama ifaya izin verilmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile, davacının kullanımındaki ikamette gürültü olduğunun tespit edildiği ve burada mahkemenin yapacağı işin durumun tespitine yönelik olmakla gürültü olduğunun tespitine ve bunun davalı tarafça giderilmesine, ayrıca davacının kişilik hakları bir ihlale uğramadığından manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki 6100 sayılı HMK.’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. O halde, mahkemece, az yukarıda anılan madde hükmü ve HMK 297’ye uygun taleple bağlı kalınacak şekilde sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.