Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/25312 E. 2019/8649 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/25312
KARAR NO : 2019/8649
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Seçkin eczanesinin sahibi olduğunu, davalı Kurumun 02/09/2014 tarihli yazısıyla 7.176,80 TL ceza uygulanmasına ve reçete bedellerinin eczane alacaklarından mahsubuna karar verdiğini, oysa eksiksiz reçete ile gelen ve herhangi bir şüpheli davranışta bulunmayan şahsın sahte reçete düzenlediğini veya düzenlettirdiğini tespit etme imkanına sahip olmadığını ileri sürerek Kurum işlemin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kurum mevzuatına göre işlem yapıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir,
Dava, sözleşmeyle belirlenen cezai şartın uygulanmasına ilişkin davalı Kurum kararının hukuka aykırı olduğunun tespitine ilişkindir. Mahkemece verilen kararın gerekçesinde her ne kadar cezaya konu reçetelerin mevzuata uygun düzenlendiği ve eksiklerinin olmadığı, sistemden provizyon onayı alabildiği, davacı eczanenin de ilaçları alan kişinin kimlik bilgilerini görerek imzasını ve telefon numarasını reçete arkasına kaydettiğinden bahisle reçetenin ve ilaç kullanım raporunun sahteliğinin eczacı tarafından anlaşılamayacağı kabul edilerek, uygulanan cezanın ve reçete bedelinin eczane alacaklarından mahsubu kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmışsa da, Kurum işlemine dayanak kılınan protokol maddesi eczacı veya çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edilmesi fiiline ilişkin olan 6.3.19. madde değil; 6.3.3 ve 6.3.10. maddelerdir. Bu maddeler, eczanenin Kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi haline (6.3.3) ve hasta veya yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat kupürlerinin yer aldığı reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti haline (6.3.10) ilişkindir. Öyleyse incelemenin de bahsedilen protokol maddeleri çerçevesinde yapılması, bu yapılırken eczanenin SUT ve Protokolde(3.2.3) düzenlenen yükümlülüklerinin de göz önüne alınması gerekir.
Sonuç olarak davalı Kurum, protokolün 6.3.3 ve 6.3.10 maddelerine istinaden ceza kesmiş olup, dosya içeriğine göre reçete sahibinin de reçete arkasındaki imzanın kendisine ait olmadığını ilaçları da almadığını belirtmesine rağmen mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.