Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/25164 E. 2018/9936 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/25164
KARAR NO : 2018/9936
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacılar vekili, davalı ile ortak ticari faaliyetler yaptıklarını, ancak davalının ortak ifa edilen iş için kullanılacağı düşüncesiyle kendisine gönderilen paraları kendi şahsi işleri için harcamış olduğunun öğrenildiğini, davalıya şimdiye kadar değişik zamanlarda toplam 450.000 Alman Markı gönderilmiş olduğunu, ancak davalının bu paraların kullanılması gereken villaları anlaşma şartlarına uygun olarak kendisine teslim de etmediğini ileri sürerek ve fazlaya dair haklarını saklı tutarak 50.000,00.-TL’nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının dayandığı sözleşmenin muhatabının kendileri olmadığını, bu sözleşmeye dayalı bir talebin taraf olmayan davalı yana yöneltilemeyeceğini, davacı yan tarafından havaleler yoluyla kendisine gönderilen paraların ise daha önce davacıya verdiği borcun geri ödemesi olduğunu, diğer iddiaların ise asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesi ile davaya konu alacağın delili olarak sunulmuş bulunan “Senet” başlıklı ve davalı imzasına havi belge ile davalı yanın davacıya hitaben 85.000 Alman markı için borç ikrarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi ile dosyaya ibraz edilen bu belgeye ilişkin davalı yanın dosyaya yansımış bir imza inkarı da yoktur. Mahkemece redde gerekçe olarak, davacı yanca havale yolu ile davalıya ve davalı ile akrabalık ilişkisi olan kişilere para gönderildiğinin sabit olduğu ancak hangi anlaşmaya yada sebebe ilişkin gönderdiğine dair ise bir açıklamanın olmadığı, davacının iddia ettiği gibi bir anlaşmaya yönelik gönderiliyor ise bunun ispatının davacı tarafa düştüğü, yargılama boyunca davacı tarafça yazılı delil ile gönderilen paraların anlaşma için gönderildiğinin ispatlanamadığı gösterilmiş, ancak davacının iddiasına esas tuttuğu dosya ekindeki yukarıda verilen “senet” başlıklı ve imzası davalı yanca inkar edilmemiş belgeye ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. O halde, mahkemece, davacı iddiaları ve davalı savunmaları ve dosyaya sunulmuş bulunan taraf delilleri çerçevesinde değerlendirme yapılmak suretiyle, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.