Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/24922 E. 2019/3870 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/24922
KARAR NO : 2019/3870
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 17.06.2015 tarihinde davalıya 60.000,00-TL borç göndermesine rağmen söz konusu miktarın geri ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattığı takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/5062 esas sayılı dosyasına vâki itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalıya borç olarak 60.000,00-TL para gönderdiğini, alacağının ödenmemesi üzerine başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini istemiş; davalı ise davacının hesabından havale edilen paranın borç değil, dava dışı Tarkan Çelik’e verdiği borcun kendisine ödenmesi amacıyla gönderildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Görüldüğü üzere davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır. Davacı taraf, davaya konu paranın borç olarak verildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür; buna bağlı olarak, davalı savunmasını ispat ile yükümlü olmayacaktır. O halde mahkemece, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu gözetilerek ve tarafların sundukları deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mevcut olayda ispat yükü ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.