Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/24706 E. 2019/1099 K. 04.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/24706
KARAR NO : 2019/1099
KARAR TARİHİ : 04.02.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, … İli, … İlçesi, … Mahallesinde kaim 7578 Ada, 8 Pasel numaralı taşınmaz üzerinde ki bağımsız bölümü davalı …’dan satın aldığını, diğer davalı firmanın ise binanın inşaatında görevli yapı denetim firması olduğunu, taşındıktan bir süre sonra binanın zemininden ve duvarlarından su gelmeye başlandığını, bu suların ortak kullanım alanı olan garaj ve asansör kuyusunu doldurduğunu, asansörün kullanılamaz hale geldiğini, binaya dolan suyun … suyu olmadığını, kaynak suyu olduğunun haricen tespit edildiğini, yağışlı havalarda binaya dolan su miktarının daha da fazlalaştığını, binaya dolan suyun temele zarar verdiğini ileri sürerek ayıp nedeniyle oluşan 5.000,00 TL bedel indiriminin satış tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 3.600,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikde davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davacı taraf kendisini vekil marifeti ile temsil ettirmiş olduğundan 6502 sayılı Kanunun 70/(6) maddesine göre karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan …Ü.T.’nin öngördüğü nisbi tarife üzerinden hesaplanmak sureti ile 432,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de vekalet ücretine yönelik hesaplamalar karar tarihi olan 2016 yılında yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesine göre yapılmalıdır. Bu madde hükmü (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklindedir. AAÜT’nin 12. maddesine göre mahkemece verilen kararın 4. bendinde davacı lehine 3.600,00 TL tazminata hükmedildiğine göre yine lehine hükmedilecek nisbi vekalet ücreti maktu ücretin altında kalamayacağı için 900.000 TL ye hükmedilmeliyken davacı lehine 432,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 4. numaralı bendinde yer alan “Davacı taraf kendisini vekil marifeti ile temsil ettirmiş olduğundan 6502 sayılı Kanunun 70/(6) maddesine göre karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan …Ü.T.’nin öngördüğü nisbi tarife üzerinden hesaplanmak sureti ile 432,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,,” cümlesindeki “432.00.-TL vekâlet ücretinin” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “900.00 TL vekalet ücretinin” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.