Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/24591 E. 2019/3969 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/24591
KARAR NO : 2019/3969
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 2013 yılı Aralık ayı içinde davalılardan … Otomotiv Ve Petrol İnş.Taah.Nak.San.Tic.Ltd.Şti.’den diğer davalının ithalatçısı olduğu dava konusu otomobili satın almış olduğunu, dava açılmazdan evvel yaklaşık bir ay önce dava konusu aracın üzerinde bulunan boya kalınlıklarının olması gerekenden yüksek olduğunu öğrendiğini, bu halin araçta değer düşüklüğü yarattığını, dava konusu aracın bu şekilde boya bakımından ayıplı olarak kendisine teslim edildiğini ileri sürerek, gizli ayıplı olan dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimine, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin iptali ile aynı marka sıfır kilometre araç bedelinin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile usuli ve esasa dair sebeplere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece yargılama makamınca, dava konusu uyuşmazlık teknik bilgi gerektirdiğinden görüşüne başvurulan makine mühendisi bilirkişisi keşif esnasında sözkonusu otomobil üzerinde ölçüm gerçekleştirmiş ve 23.02.2016 tarihli raporunda sonuç olarak aynı sınıftaki otomobillere göre kesin olmamakla birlikte dava konusu aracın boyalı olmasının muhtemel olduğunu veya fabrika boya aşamasından da bunun kaynaklanmış olabileceğini, fabrika çıkışlı arabalarda boya kalınlığı normalin üzerinde çıkabileceğini ve bunun aracın değerinde düşmeye sebep olacağını ifade etmiştir.
Mahkemece; hüküm gerekçesinde, “davalının itiraz dilekçesine ekli … Otosan Sanayi A.Ş’nin Binek Araçlar Garanti Belgesi ve Servis Kılavuzu incelendiğinde kılavuzun (17). kısmında aracınızın boyalı panellerindeki boya kalınlığı değeri ortalama olarak maksimum 350 u olup bu değerler … üretim standartlarına uygundur denildiğini, İtiraz dilekçesine ekli Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 17/02/2014 tarih, 2013/32838 Esas ve 2014/4056 sayılı kararı incelendiğinde; otomotiv sektöründe tüm dünyada, firmadan firmaya değişmekle birlikte, seri imalat sırasında kaportanın yatay düzlemleri için 400-450 mikron, düşey düzlemleri için 300-350 mikron boya kalınlıkları orijinal fabrikasyon boya kalındığında üst sınır olarak kabul edildiğini de belirtmişlerdir şeklindeki tespit karar özetinde yazılmış olduğunu ve ayrıca bilirkişi kurulu raporunun aynı doğrultuda olduğunun yazıldığını, itiraz dilekçesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin yukarıda ayrıntıları açıklanan ilamı ve … Otosan kullanım kılavuzunun (17). sırasındaki uyarı ve açıklama ile birlikte değerlendirildiğinde dava konusu aracın “ayıplı mal” niteliğinde olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı” gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiştir. İlk derece yargılama makamınca red hükmünün gerekçesi temel olarak; söz konusu değerlerin davalıya ait kılavuz ile boya kalınlığı değerinin ortalama olarak maksimum 350 mikron olduğu, bu değerin standardı ifade ettiği ve dava konusu otomobilin ölçülen boya değerlerinin bu standardın altında kalmakla davanın ispat edilemediğine dayandırılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan 18.11.2014 tarihli değişik iş tespit raporuna göre dava konusu otomobilin üzerindeki boya kalınlıklarının 220-300 mikron aralığında olduğu ve bu değerler gereğince aracın tamamının ikinci defa boyanmış olunduğu sonucuna varıldığı rapor edilmiştir. Dosya kapsamında görüşüne başvurulan makine mühendisi bilirkişi de 23.02.2016 tarihli raporunda araç tavanında 310 mikron, aracın farklı parçalarında ise 240-280 mikron aralığında değişen değerlere ulaşıldığını tablo halinde gösterdikten sonra aynı sınıftaki sıfır fabrika çıkışlı arabaların standart boya kalınlıklarının 120-150 mikron arasında değişmekte olduğunu ifade etmiştir.
Dava konusu aracın farklı bölümleri üzerinde yapılan bu testler ile özellikle tavan üzerinde yapılan test sonucu alınan değerlerin bilirkişi raporları ile gösterildiği üzere bu oranda farklılıklar göstermesi, Türkiye ikinci el otomobil piyasası özgün şartlarının araçların boya kalınlık değerlerine atfettiği önem ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere aynı sınıftaki sıfır fabrika çıkışlı araçların ortalama boya kalınlığı değerleri ile dava konusu araç üzerinde yapılan ölçüm sonuçları arasında iki kat fark bulunduğu bu halde dava konusu araçta ikinci kat boya yapılmış olabileceği izlenimi karşısında davalı firmanın üretici/satıcı/ distribütör firma olarak kendi ürettiği aracın boya kalınlığına ilişkin verdiği üst değer limitinin esas alınarak ve dosya içerisindeki yetersiz raporlara dayalı olarak hüküm kurulamayacağı gibi bu raporlara dayalı hükmün temyiz denetimi de yapılamaz.
O halde, mahkemece, davalı tarafça öne sürülen boya kalınlığı üst limit değeri nazara alınmaksızın, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, konularında uzmanların bulunduğu, (özellikle kimya mühendisi) akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle, yukarıda işaret edilen noktalar bakımından, teknik verileri gösterir, bu verileri yorumlar mahiyette ve bu yorumların nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, taraf itirazlarını karşılar nitelikte rapor alınmalı; bu rapor alınırken var ise araçtaki boya kalınlığının araç üzerinde oluşturacağı değer kaybının tespiti de istenerek denetime elverişli rapor alınıp, sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek, yetersiz incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak, eksik inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.