Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/2455 E. 2017/9110 K. 04.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2455
KARAR NO : 2017/9110
KARAR TARİHİ : 04.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı avukata ….Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden dava için vekaletname verdiğini, davalının bu dosyanın takibi sırasında yaptığı kusurlu eylemler ve beyanlar nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın maddi tazminat yönünden reddine, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile “Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne, hükmolunan tazminatın 7 Asliye Ticaret Mahkemesinin karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, ne gerekçe kısmında nede hüküm kısmında faizin başlangıç tarihinin ay yıl ve gün olarak net ve açık bir şekilde yazılmadığı anlaşılmaktadır. Karar bu hali ile infaz kabiliyeti taşımamaktadır. Mahkemece, bu şekilde eksik, açık olmayan şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 170,77 TL harcın davalıya, 27,70 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.