Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/24133 E. 2018/10734 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/24133
KARAR NO : 2018/10734
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacılar, … İşletmeleri A.Ş.’den 1993 yılında (1993 ile 2020 yılları arasında geçerli olmak üzere) devre tatil hakkı satın almış ve 2004 yılına kadar devre tatil hakkını her yılın 37. ve 38. haftalarında sorunsuz şekilde kullanmış olduklarını, devre tatil hakkını kullandıkları işletmeyi davalı şirket satın almış ve satın alırken tatilciler lehine olan tapu şerhlerini tanımama yoluna gitmiş olduğunu, 2004 yılında işletmeye tatil için müracaat ettiğinde davalının yan kuruluşu olan … Truzim ve Otelcilik A.Ş ile karşılaşmış ve tatil hakkını kullandırılmamış olduğunu, o zaman işletmecilik yapan şirket aleyhine … 2. Asliye Hukuk Mahkemesin’de 2005/55 esas sayılı dosyası ile maddi-manevi tazminat davası açıldığını ve lehlerine sonuçlandığını, bu kez devre tatil haklarından mahrum kalınması nedeniyle uğradıkları maddi zarara karşılık olmak üzere her bir için ayrı ayrı 2010 yılı için 500,00′ er TL, 2001 yılı için 500,00’er TL, 2013 yılı için 500’00 er TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 10.911,28-TL’nin 28/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen tarihlerden itibaren tespit edilen bedellere her bir yıl için belirlenen faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-HMK’nun 297. maddesinde bir hükmün neleri içermesi gerektiği tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde, dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olacaktır.
Davacılar, önceki dönemler için tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile bu yöndeki muarazanın giderilmesi ve tazminat isteğine ilişkin olarak açtıkları davanın … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde, 2005/55 esasta görülerek karara bağlandığını, eldeki dava ile de 2010-2013 yılları için de tatil hakları kullandırılmadığından maddi zararının ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, 28.04.2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak bilirkişi raporunda belirtilen tarihlerden itibaren tespit edilen bedellere her bir yıl için belirlenen faiziyle birlikte 10.911,28-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, 28.04.2014 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde her bir yıl için belirlenen açık bir tarih ve belli bir faiz oranı yer almadığı anlaşılmaktadır. Hal böyleyken mahkemece, davacı tarafın tüm talepleriyle ilgili ayrı ayrı, açık ve infazda tereddüte yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.