Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/23813 E. 2019/7335 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/23813
KARAR NO : 2019/7335
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 11/09/2012 tarihli tüketici sözleşmesine istinaden davalıya kredi kullandırdığını, ancak davalının geri ödemelerini zamanına yapmadığını, bu nedenle hesabın kat edildiğini, ve davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının takibi vaki itirazının iptaline alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tüketici kredi sözleşmesi sebebiyle başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece, bilirkişinin hesabına göre kısmen kabul kararı verilmişse de dosya incelendiğinde, davaya konu icra takibinde 68900006852691 nolu kredi için 18.473,02 TL asıl alacak 818,13 TL 02/08/2013 – 13/11/2013 tarihleri arasında işlemiş akdi faiz, 425,86 TL 13/11/2013- 08/01/2014 tarihleri arasında işlemiş temerrüt faizi 62,19 TL BSMV, 61,23 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 19.840,43 TL ‘nin tahsilinin talep edildiği, tarafların arasındaki 11/09/2012 tarihli sabit faizli tüketici kredisi sözleşmesine göre kredi taksitlerinin 11.10.2012 tarihinden başlamak üzere her ayın 11’ine tekabül ettiği ancak davalı tarafça düzenlenen hesap kat ihtarnamesinde 27/07/2013, 27/08/2013 ve 27/09/2014 tarihli taksitlerin ödenmediğinden bahsedildiği ve kredinin kullandırılma tarihi olarak 27/06/2013 tarihinin gösterildiği, davalının hesap dökümünden 27/06/2013 tarihinde ihtiyaç kredisi açıklamasıyla hesabına 18.336,81 TL para geldiği, dolayısıyla dosyadaki muacceliyet ihtarının takibe konu kredi sözleşmesi nedeniyle mi düzenlendiği yoksa bir başka kredi sözleşmesiyle mi ilgili olduğunun açık olmadığı, bu durumun bilirkişi tarafından da raporunda belirtildiği görülmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece, hangi tüketici sözleşmesine istinaden takip başlatıldığı, bu sözleşmeye ilişkin hesabın kat edilebilmesi için muacceliyet şartının gerçekleşip gerçekleşmediği açıklığa kavuşturulmadan eksik incelemeyle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.