Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/23568 E. 2018/8517 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/23568
KARAR NO : 2018/8517
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

ARAR

Davacı, hizmet alımı ihaleleri kapsamında çalıştırdığı, davalı işçisi, dava dışı … tarafından aleyhine … 1. İş Mahkemesi’nin 2009/188 Esas numarası ile açılan dava neticesinde … 2. İcra Dairesi’nin 2012/3272 Esas sayılı dosyasına 4,819,30 TL ödeme yaptığını beyanla 10/05/2012 tarihinde ödenen 4.819,30 TL alacağının fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 2.454,07.TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hizmet alım ihalesinin davalı tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Dava, asıl işveren davacı bakanlığa karşı, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldıkları fazla mesai ücreti alacağının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bakanlık tarafından ödenen işçilik alacağından, davalının, asıl işveren davacı ile birlikte yarı oranda sorumlu olduğunun kabulü ile hüküm kurulmuştur. Oysa ki davalı şirket ile bakanlık arasında imzalanan hizmet alımları tip sözleşmesinin eki olan teknik şartnamenin 3.6. maddesine göre çalıştırılacak işçilerin ücret ile diğer işçilik ödemeleri … primleri, ulaşım kesintisi müteahhide aittir şeklinde hükmün mevcut olduğu anlaşılmaktadır. O halde davalının kendi ihale döneminde doğmuş olan fazla mesai ücretinin tamamından sorumlu olduğunun, aleyhe bozma yasağı da dikkate alınarak kabulü gerekirken, mahkemece açıklanan bu husus göz ardı edilerek yarı oranda, davalının işçiyi çalıştırmadığı dönemi de kapsayacak şekilde sorumluluk esasının kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının 2. bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.