Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/23486 E. 2019/3908 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/23486
KARAR NO : 2019/3908
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı bankadan konut kredisi almak için müracaat ettiğini, kredinin hesabına yatırıldığı ancak tapunun hisseli olması nedeniyle kredinin verilemeyeceğinin bildirildiği ve hesabına yatırılan paranın banka tarafından geri çekildiğini konut kredisi verilmemesi üzerine 50.000,00 TL kendi adına, 35.000,00 TL eşi adına ihtiyaç kredisi kullandığını kullanılan bu kredilerin faizden dolayı 21.418,00 TL, konaklama, eksper ve yol masrafı olarak da 3.000,00 TL zararının oluştuğunu ileri sürerek, 24.418,00 TL maddi 20.000,00 TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi’nin 4. fıkrasında; “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin 3. fıkrasında; “Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verildiğine göre anılan yasal düzenlemeler gereğince reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, değinilen bu yönler gözardı edilerek reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bend gereğince davacının tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm başlıklı bölümünün 5. bendi hükümden çıkartılarak yerine “Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve davanın ret edilen miktarı uyarınca maddi tazminat yönünden 2.930.16 TL vekalet ücretinin ve manevi tazminat yönünden 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzletilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 755,00 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltilmiş yolu açık olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.