Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/19640 E. 2018/11686 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19640
KARAR NO : 2018/11686
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı birleşen davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı avukat ile aralarında 14.10.2008 tarihli vekalet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme doğrultusunda davalıya 1499 adet dosyanın teslim edildiğini, dosya borçlularına yönelik icra takipleri başlatıldığını, dosya tahsilatlarının davalı tarafından yapıldığını, yapılan tahsilatların 27.942,06 TL’lik kısmının davalı tarafından tahsil edildiği halde kendilerine ödenmediğini, bu meblağın tahsili için davalıya karşı icra takibi başlattığını, takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dava ile davacı, asıl davada anlatıldığı şekilde vekil olarak yürütülen icra dosyalarından davalı avukat tarafından tahsil edilip ödenmeyen ve asıl dava konusu icra takibine konu edilmeyen 155.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligat yapıldığı halde yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı ile aralarında 14.10.2008 tarihli sözleşme ile vekalet ilişkisi kurulduğunu, davalıya bu doğrultuda 1499 adet dosya teslim edildiğini, bu dosyalardan alacakların tahsilinin davalı tarafından vekaletle gerçekleştirildiğini, ancak davalının yaptığı bir miktar tahsilatı davacıya bildirmediğini ve ödemediğini beyanla ödenmeyen kısmın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibe konu edilmeyen bakiye alacağın da davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacıya ödenmeyen tahsilatın hesaplanması ve bu tahsilattan mahsup edilecek olan davalı vekilinin hak ettiği yasal vekalet ücretinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişiler, davalı vekil tarafından tahsil edilen tutarları tarafların sunduğu yazılı deliller doğrultusunda değerlendirmiş, özellikle vekil tarafından tahsilat işlemleri için kullanılan banka hesap kayıtları incelenerek sonuca varılmıştır. Davacı, bilirkişilerin bu hesap hareketlerini değerlendirirken sadece dosya numarası yada borçlu ismi ile davalıya gönderilen miktarların hesaba katıldığını halbuki, aynı hesaba “TOBB” açıklamasıyla gönderilen tahsilatlar da olduğunu, davalı ile aralarında vekalet ilişkisi dışında başkaca bir hukuki ilişki bulunmadığından bu açıklamayla gönderilen tahsilatların da hesaba katılması gerektiğini iddia ederek bilirkişi raporuna karşı verdikleri itiraz dilekçelerinde de bu hususa açıkça değinmişlerdir. Mahkemece, itirazları gidermek amacıyla bir ek rapor alınmışsa da davacının bu itirazı ek raporda karşılanmamıştır. O halde, mahkemece, davacının bahsedilen itirazı yönünden yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.