Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/19333 E. 2019/1680 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/19333
KARAR NO : 2019/1680
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı davalı ile Koruma ve Güvenlik Hizmet Alımı sözleşmesinin imzalandığını, şirketin hakedişinden, çalışan işçilerin kıdem alacaklarının ödenmesi amacıyla 1.500,00 TL. kesinti yapıldığını, kesintinin sözleşmeye aykırı olduğunu ve 1.500,00 TL’nin 15/09/2014 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş davasını 7.877,00 TL’ye ıslah etmiş ve ticari faiz uygulanmasını talep etmiştir.
Davalı aralarındaki sözleşmenin 36.1.2 ve 36.1.4 maddeleri gereği kıdem tazminatına ilişkin genel giderleri karşılamak üzere asgari işçilik maliyeti üzerinden % 3 oranında sözleşmenin ve genel giderlerinin hesaplanacağı ve devamı maddesinde kıdem tazminatı fon kesintisinin yapılacağının belirtildiğini; böylece işçilerin ücret alacakları için ek bir güvence getirmek istediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile; 7.877.00 TL. alacağın 1.500,00 TL kısmına 19/06/2015 dava tarihinden 6.377,00 TL kısmına 19/11/2015 ıslah tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yüklenicinin hakedişlerinden yapılan yersiz kesintilerin tahsili talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki 21/07/2014 tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Sözleşmenin 36.1.2 ve 36.1.4 maddeleri gereği kıdem tazminatı fonuna kesinti yapılacağı davacı tarafça da kabul edilmiş ve davalı tarafından da dosyaya sunulan çizelgede kesintilerin işçilere kıdem tazminatı olarak verildiği görüldüğüne göre mahkemece davalı tarafın yaptığı kesintilerin uygun olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra değerlendirilmesi gerekirse bilirkişi incelemesi yaparak sonucuna uygun hüküm tesis etmesi gerekmektedir. Açıklanan husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.