Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/18950 E. 2019/8528 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18950
KARAR NO : 2019/8528
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, eczacı olduğunu, davalı Kurum tarafından 2012 yılı eczane protokolünün 5.3.10 maddesinde yer alan “Eczacı yada eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kuyürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veva inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz” hükmü uyarınca hakkında 10.934,20 TL cezai işlem uygulandığını, ancak söz konusu cezai işlemin haksız olduğunu ileri sürerek hakkında verilen cezai yaptırım ve yazılı uyarının iptaline, mahsup işleminin kaldırılmasına ve muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile davalı kurum tarafından 2012 yılı eczane protokolünün 5.3.10 maddesi uyarınca hakkında uygulanan cezai işlemin iptalini istemiş; davalı işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş ise de somut olayda uygulanan, 2012 Eczane Protokolü’nün 5.3.10 maddesinde; ”Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahili ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü düzenlenmiştir. 2012 yılı Eczane Protokolünün 5.3.10. maddesinin davacı eczacı hakkında uygulanabilmesi için; fiilin eczacı yada eczane çalışanı tarafından kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak gerçekleştirilmesi gerekmekte olup, sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise madde hükmü uygulanmayacaktır. Başka bir ifadeyle söz konusu hükmün davacı eczacı hakkında uygulanabilmesi için sahtecilik fiiline iştirakinin saptanması gerekmektedir. Öte yandan alınan bilirkişi raporunda dava konusu cezai işlemin 7 sigortalının beyanına göre tesis edildiği, buna göre işlemin yerinde olduğu, ancak bu sigortalıların dava dosyasına giren yazılı beyanları konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmesine karşın, mahkemece bu beyanlar değerlendirilmemiş ve beyan sahipleri dinlenmemiştir. O halde mahkemece, davacı hakkında açılmış ceza davası olup olmadığı, davacı eczacının kurumu zarara uğratmak kastıyla hareket edip etmediği, bir başka ifadeyle hakkında uygulanan cezai şartın unsurlarının oluşup oluşmadığı araştırılarak ve ayrıca cezai işleme dayanak sigortalılar dinlenmek sureti ile hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.