Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/18422 E. 2019/9606 K. 09.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18422
KARAR NO : 2019/9606
KARAR TARİHİ : 09.10.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı; dava dışı … Bankasından konut kredi kullanarak bir konut satın aldığını, davalıların ilgili kredi sözleşmesinde kefil olduğunu, anılan konut üzerine dava dışı … Bankası lehine ipotek konulduğunu, kredi sözleşmesine konu konutu ipotekli olarak dava dışı …’ya sattığını,taşınmazı devralan dava dışı …’nun kredi borcunu ödeyerek konutun satılmasını önlediğini, TBK’nın 127 ve 596/4. maddeleri gereği davalı kefillerin taşınmazı devaralan …’ya karşı herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, ancak …’nun kendisi ve davalılar aleyhine takip başlattığını, takibin itiraz sonucunda durduğunu, ardından itirazın iptali davası açıldığını, dava neticesinde davalı kefiller yönünden takibin %40 tazminatla birlikte 10.160 TL üzerinden devamına karar verildiğini, ilgili mahkeme kararının görev yönünden bpzulduğunu, daha sonra davalıların aleyhine … 16. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1977 ve 2013/1978 Esas sayılı dosyaları üzerinden takip başlattıklarını, kendisinin haciz tehdidi altında alınan borç taahhüdü gereği davalılara 16.000 TL ödediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalıların her birinin kendisinden en fazla 5.080 TL talep edebileceğini ileri sürerek, … 16. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1977 ve 2013/1978 Esas sayılı dosyaları üzerinden borçlu olmadığının tespiti ile davalılardan ayrı ayrı 7.980’er TL’nin istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne davacının … 16.İcra Müdürlüğü’nün 2013/1977 ve 2013/1978 Esas sayılı dosyalarında borçlu olmadığının tespitine, 4.779,00 TL’nin davalı …’den, 4.779,00 TL’nin davalı …’ndan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile dava dışı bankadan kullandığı konut kredisine kefil olan davalıların, anılan kredi sözleşmesine dayalı olarak aleyhine başlattıkları icra dosyaları kapsamında borçlu olmadığının tespiti ile haciz tehditi altında alınan borç taahhüdü gereği ödemek zorunda kaldığı bedelin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan 22.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu icra dosyaları kapsamında verilen borç taahhütüne göre davacının davalıların avukatı olan Av. …’ın hesabına yaptığı ödemelerin tespit edildiği, ancak yapılan ödemelerin toplamı belirlenirken hesap hatası yapıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemce davacının anılan bilirkişi raporuna aynı yöndeki itirazı dikkate alınarak, gerekirse ek bilirkişi raporu ya da taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, itirazları karşılar nitelikte yeni bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.