YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18287
KARAR NO : 2019/6678
KARAR TARİHİ : 28.05.2019
MAHKEMESİ : 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar … ve … avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar,… Mah. Mevkiinde bulunan 257/3 parsel sayılı “… “‘ın intifa hakkı sahipleri ve müşterek malikleri olduklarını, işhanında bulunan işyerlerinin kiraya verilmesi, kira bedellerinin toplanması, toplanan kira bedellerinin taşınmaz maliklerine dağıtılması işlerinin, han yönetim kurulunu oluşturan davalılar tarafından yürütüldüğünü, davalıların 2010 ve 2011 yılı kira paralarını eksik yatırıldığını, davalılara gönderilen 06/01/2012 tarihli ihtarname ile bu bedelin talep edildiğini ancak 11/01/2012 tarihli cevabi ihtarname ile talebin reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığını belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 37.942,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 19.147,65 TL alacağın 06/02/2012 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
1-Davacılar, hissedarı oldukları hanın, 2010 ve 2011 yıllarına ait kira bedellerinin, davalıların oluşturduğu han yönetim kurulunca eksik yatırıldığından bahisle eldeki davayı açmışlardır. Davalılar ise, hanın eski ve yıpranmış olduğunu, neredeyse yarısının boş olduğunu, zaman zaman kira indirimleri yapıldığını, kiracılardan alınan kira bedellerinin eksik yatırılmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, alınan ilk bilirkişi raporunda, bilirkişi, banka tarafından dosyaya sunulan hanın kira gelirlerinin yatırıldığı hesap dökümünün excel programında kendisine gönderilmesini istemiş ve bunun üzerinden inceleme yapmış olup davacıların davalılardan 19.023,48 TL alacaklı olduğu kanaatine varmıştır. Tarafların rapora itirazı üzerine alınan ek raporda, kira gelirlerine ilişkin ikinci hesap olan fon hesabını da hesaplamaya dahil ederek 19.147,65 TL eksik kira bedeli tespitinde bulunmuştur. İtirazlar üzerine yeni bilirkişiden alınan raporda ise dosya ve önceki bilirkişi raporları değerlendirilerek aynı sonuca ulaşılmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporları birbirini doğruladığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; banka tarafından dosyaya sunulan ilk hesap özetinde 01-16 Ocak 2010 tarihleri arasındaki işlemler de görünmekte iken alınan bilirkişi raporlarında, excel programı üzerinden hesaplamaya esas alınan hesap özetlerinin 16/01/2010 tarihinden başladığı ve buna göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece tüm hesap dökümünü tekrar getirtilerek taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, itirazları karşılar nitelikte yeni bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davalılar … ve …’a iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.