Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/18277 E. 2019/1150 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18277
KARAR NO : 2019/1150
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 01.10.2012 tarihinde çalışmaya başladığı Almanya merkezli davalı şirketin …’da gerçekleştirdiği faaliyetlerine müdür olarak görevlendirildiğini, şirketin burada kuruluş ve faaliyete geçirilmesi için çalışmaları neticelendirip eğitim hizmeti veren şirkete öğrenci de kazandırarak kendisine yüklenen edimleri yerine getirdiğini, ancak davalı şirket ortaklar genel kurulunun 08.10.2013 tarihli kararı ile şirket müdürlüğünden azledildiğini ve sözleşmesine son verildiğini öğrendiğini, ödenmemiş olan ücret ve parasal haklarının karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle 12.000,00.-TL alacağın davalıyı ihtar tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile taraflar arasında ihtilafların çözümü için hakeme başvurulması şartı bulunduğunu, davalının sözleşme gereğini yerine getiremediğini, mevzuatı bilmediğinden şirketi zarar uğrattığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; Taraflar arasında 01.10.2012 tarihli sözleşme bulunduğu ve bunun gibi hizmet sözleşmelerinden doğan davalara bakmaya İş Yasasının 1-8 maddeleri uyarınca iş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı limited şirketin icra işlerini yapmak ve ortaklığı temsil etmek üzere atanmış müdür olup, organ olmaları nedeniyle, yönetim hakkı, emir ve talimat yetkisine haizdir. İşçiye özgü şahsi bağımlılık unsuru müdürlerde görülmez, şirketi doğrudan doğruya işveren olarak temsil ederler. Bu nedenlerle müdürlerin konumu İş Kanunu kapsamında değerlendirilemez. Davacının müdür sıfatı ile davalı şirket bünyesinde görev yapmakta iken tarafların aralarındaki ilişkinin 17 Ekim 2013 tarih, 8675 sayılı Türk Ticaret Sicil gazetesinde yayınlanmış olan davalı şirket ortaklar genel kuruluna ait 08.10.2013 tarihli azil kararı ile sona erdirilmiş olması karşısında, tarafların yargılamada ileri sürdükleri iddia ve savunmaları üzerinde durulup, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilerek dosyadan el çekilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.