Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/18163 E. 2019/1806 K. 14.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18163
KARAR NO : 2019/1806
KARAR TARİHİ : 14.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirketin ihale yolu ile üstlendiği iş kapsamında istihdam etiği dava dışı işçi … tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2010/864 Esas sayılı dosyası ile aleyhine açılan dava kapsamında 10.120,82 TL ödeme yaptığını, davalı şirketle imzalanan Götürü Bedel Hizmet Alımı Tip sözleşmesinin 37. maddesinde 4857 sayılı İş Kanunu’ndan kaynaklanan hukuki sorumlukların tamamen yükleniciye ait olduğunun kararlaştırıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL kurum zararının ödeme tarihi olan 24.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini 2.782,34 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 2.782,34 TL’nin ödeme tarihinden itibaren(24/04/2013) asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava dışı işçinin aleyhine açtığı dava neticesinde başlatılan ilamlı icra takibinde ödediği 2.782,34 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek davalı aleyhine hükmedilen alacağa ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesine hükmedilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Ancak davalıya iş bu rücu davasına konu edilen işçilik alacakları davası ihbar edilmediği gibi, temerrüde düşmesi için ihtarat da yapılmamıştır. Dava konusu olayda davacının, davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğü ispat edilemediğine göre, mahkemece hükmedilen alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün 1. fıkrasındaki “ödeme tarihinden itibaren (24/04/2013)” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “dava tarihi olan 28.05.2014 tarihinden itibaren”, ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.