Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/18112 E. 2019/8538 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/18112
KARAR NO : 2019/8538
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

MAHKEMESİ : … 25. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı; davalı idareden 22.08.2013 tarihinde 2013/85365 ihale kayıt numaralı … Özel Güvenlik Bilgi Yönetim Sistemi Web projesinin ihalesini aldığını ve sözleşmeden doğan edimlerini noksansız yerine getirmek suretiyle işi idareye teslim ettiğini, yazılımın davalı idare sunucularına yüklenmesinin davalı idare tarafından engellendiğini, web servis kurulumu için sunucu verilmediğini, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiği halde tahakkuk ettirmiş olduğu fatura bedelini tahsil edemediğinden borçlu idare aleyhine … 26. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6071 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine giriştiğini, ödeme emri tebliğ edilmiş ise de borçlunun borcunu ödemediği gibi vaki itirazı ile takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, itirazın haksız olup iptalinin gerektiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ve %20’den az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, davacının sözleşmeden doğan edimlerini tam olarak yerine getirmediği için davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 119.908,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin 119.908,00 TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip durduran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında, davacının davalıdan talep ettiği takip konusu bedel belirli olduğundan likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davacının bu istemi hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.438/7 maddesi hükmü uyarınca mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenle davalının tüm temyiz itirazlarının, davacının da (2) nolu bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, mahkeme kararının “Hüküm” bölümünün 1.fıkrasında yer alan icra inkar tazminatı talebinin reddine,” söz ve cümlesinin hükümden çıkarılarak, yerine “Davacının icra–inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine” cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.