Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/17972 E. 2019/6191 K. 15.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17972
KARAR NO : 2019/6191
KARAR TARİHİ : 15.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı ile arasında, davalıya ait dairenin satışı için 15.3.2011 tarihinde davacının eşi ve kayın validesi yanında satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalıya 30.000,00TL ödediğini, ancak davalının daireyi satmaktan vazgeçerek emlakçıya verdiğini, davalının protokolde yer alan vazgeçen taraf cayma tazminatının iki katını diğer tarafa ödeyecektir hükmüne aykırı davranarak aldığı cayma tazminatının iki katı olan 60.000,00TL’yi ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine … 14. İcra Müdürlüğünün 2013/9021 esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı eldeki davası ile, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında hak edilen cezai şart tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacının icra takibine konu yaptığı protokolün aslını ve davasıyı ispata yarayacak yeterli belge sunamadığı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, tapuda kayıtlı taşınmaz mülkiyetinin devrine ilişkin sözleşmelerin geçerliliği, TMK’nın 706, TBK’nın 237.maddesi ile Noterlik Kanunu’nun 60/3 ve 89.maddeleri gereğince resmi biçimde düzenlenmiş olmasına bağlanmıştır. Bu şartlara uyulmadan yapılan satış ve satış vaadi sözleşmeleri geçersizdir. Bu tür sözleşmeler tarafları lehine bir ayni hak doğurmayacağı gibi bu tür sözleşmelerde kararlaştırılmış cezai şart, faiz vs. feri şartlar da geçersizdir. (TBK 182 Md) Hal böyle olunca mahkemece, taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi ve buna bağlı cezai şartın da geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak bu gerekçeyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK 438/son maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararındaki gerekçenin değiştirilerek hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.