YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17896
KARAR NO : 2019/1070
KARAR TARİHİ : 04.02.2019
… vekili avukat … ile … aralarındaki dava hakkında … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11/02/2016 tarih ve 2015/308-2016/91 sayılı hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, … sınırları içerisinde bulunan bir arsa için davalının aracı olduğunu ve bu arsa için kendisinden mal sahibine verilmek üzere 2.000,00 TL kaparo aldığını, ancak daha sonra arsanın tarafına satılmadığını ve tapuda devir işleminin gerçekleştirilemediğini, taşınmaz satılmadığı için davalı tarafça kaparo adı altında alınan 2.000,00 TL’nin iadesi gerektiğini, bu bedelin iadesi için … 3. Noterliği’nin 05.03.2015 tarih ve 03146 yevmiye numarasıyla ihtarname keşide edilerek tebliğ edildiğini, ancak bu ihtarnameye davalı tarafça cevap verilmediği gibi ihtarnamede belirtilen 7 günlük süre içerisinde de ödeme yapılmadığını beyan ederek, 2.000,00 TL alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 27.10.2015 tarihli celsede; ”Davacı bana davacı adına taşınmaz almam için 2.000,00 TL para verdi, daha sonra aynı taşınmaz için başa birine 5.000,00 TL para verdiğini öğrendim, davacı beni 1 ay boyunca oyaladı, bu sürede parayı geri vermeyi teklif ettim ancak para sende dursun dedi, taşınmaza başkaları da talip olduğundan değeri yükseldiğinden bahisle taşınmaz sahibi satıştan vazgeçti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulü ile; 2.000,00- TL’nin 14/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK’un 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen bölüm(kabulüne ve davalıdan tahsiline karar verilen 2.000,00 TL) karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL’yi geçmediğinden HUMK’un 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.