Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/17875 E. 2018/8113 K. 18.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17875
KARAR NO : 2018/8113
KARAR TARİHİ : 18.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-… avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin icra dosyasında borçlu olarak gösterilip alacak miktarının davalı alacaklıya elden harici olarak ve vekalet ücreti de vekile ödenmek suretiyle ödendiğini, davalıya yapılan ödemeler ile icra dosyasına yapılan ödemeler nedeni ile dosyada görünen borç miktarından sorumlu olmadıklarını, müvekkili şirketin yaptığı ödemeler nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, … İcra Müdürlüğünün 2014/453 esas sayılı dosyasında yapılan takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kısmi tahsilat yaptığını ancak borcun infaz olmadığını davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının davacıya dava tarihi itibari ile 4891,04-TL borçlu olduğunun tespitine, bakiye kalan kısmın borçlu olmadığının tespitine ve davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuş … İcra Müdürlüğü’nün 2014/453 Esas sayılı dosyasında icra takibinin dava tarihi itibariyle 4891,04TL üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Eldeki dava, davacının icra dosyasında belirtilen miktarda borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı dava değerini 1.000,00 TL olarak belirlemiş ve bu miktar üzerinden harç yatırmış, ıslah ile de alacak talebini artırmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı HMK.nun 26/1. maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Anılan yasal düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında, mahkemece davacının talebi miktarına göre değerlendirme yapılarak oluşan duruma göre kabul veya red kararı verilmesi gerekirken, bu talebini aşacak şekilde bilirkişi raporu esas alınarak borçlu olmadığının tespitine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.