Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/17739 E. 2019/1202 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17739
KARAR NO : 2019/1202
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, … A.Ş. İle yapılan 05/06/2000 tarihli bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi ile kredi kullandığını, kredi taksitlerini … A.Ş’ye ödediğini, … A.Ş. nin de davalı kuruma devredildiğini, bu nedenlerle; davalı tarafından, … 30. İcra müdürlüğünün 2013/10507 esas sayılı dosyası ile aleyhine olarak başlatılan takibin, tedbir kararı ile durdurulmasına, borcu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının … A.Ş’ye ve davalı TMSF’ye kredi borcunun bulunmaması ve dolayısıyla hakkında bu kredi alacağı mesnet gösterilerek takip başlatılan … 30. İcra müdürlüğünün 2013/10507 esas sayılı dosyasına borçlu olmadığınının tespitine, davalının asıl alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, kullandığı kredinin taksit ödemelerini gerçekleştirdiğinden, bu kredi sözleşmesi nedeni ile borcunun bulunmadığının tespiti talebiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, borcun ödenmediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının asıl alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş ise de, 5411 sayılı kanunun 138/1. Maddesinde “fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine neticelenmesi halinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Fon hakkında uygulanmaz.” denilmiştir. Böyle olunca mahkemece, davalı kurum aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle 25/12/2015 tarihli karardaki “Davalının asıl alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine” söz ve rakamlarının çıkartılarak “5411 sayılı Kanunun 138/1 maddesine göre davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine” sözlerinin eklenmesine, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine. HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.