Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/17336 E. 2019/3138 K. 11.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17336
KARAR NO : 2019/3138
KARAR TARİHİ : 11.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı ile arasında gayrımenkul gösterme tutanağı ve komisyon sözleşmesi düzenlendiğini, davacının taşınmazı davalıya gösterdiğini ancak davalının bu taşınmazı satın almasına rağmen davacıya emlak komisyon bedelini ödemediğini, yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı, davacının taşınmazı sadece uzaktan gösterdiğini, davalının kendi imkanları ve araştırmaları sonucunda taşınmazın üzerinde 1974 yılından kalma 300,00 TL’lik ipotek tesis edildiğini ve taşınmazın ipotekli olduğunu, davacının ipoteğin kaldırılması aşamasında hiçbir çabasının olmadığını, davalının kendi çabası ile taşınmaz maliklerini bulup taşınmazı kendi çabaları ile ipotekli olarak devraldığını, taşınmazın maliklerinden, taşınmazın satışı için davacının yetkili olmadığını öğrendiğini, dava konusu belgede taşınmazın bedelinin sonradan yazıldığını, tapu kayıtlarından da anlaşılacağı gibi taşınmazın bedelinin 300.000,00 TL olduğunu belirtip davanın reddine, %20 inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, ‘TBK 520 (BK 404) maddesine göre tellalın ücrete hak kazanabilmesi için taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlaması, sözleşmenin kurulmasına aracılık etmesi gerekir. Bu unsurları içermeyen “gayrımenkul gösterme tutanağı” niteliğindeki belge tellallık sözleşmesi olarak geçerli sayılamaz. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişki tellallık sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceğinden davacının tellallık ücreti talebinde haklı olmadığı’ gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile imzaladığı 29.12.2013 tarihli gayrimenkul gösterme tutanağı ve komisyon sözleşmesine göre, davalı tarafça ödenmesi gereken satın alınan taşınmaz bedelinin %3’ü + KDV oranında komsiyon ücretinin ödenmediği gerekçesiyle başlatmış olduğu icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının dayandığı, davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan 29.12.2013 tarihli “gayrimenkul gösterme tutanağı ve komisyon sözleşmesi” başlıklı sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 520. (Eski BK.404.) maddesindeki şartlara uygun geçerli bir tellallık sözleşmesidir. Belge içeriğine ve tarafların beyanlarına göre davaya konu taşınmazın davalıya gösterildiği sabittir. Davacı ile davalı arasında imzalanan bu sözleşme incelendiğinde, (A) maddesinde ‘alıcının gördüğü gayrimenkulü şahsı ve şahsıyla ilgili birinci derecede yakınları veya dolaylı olarak kendisi ile ilgili şahısların 6 ay içerisinde herne sebeple olursa olsun satın alması durumunda sözleşmede belirtilen bedelin %3 + KDV si tutarında komisyon bedelini ödeyeceği’ kararlaştırılmıştır. Davacı tellal, davalıya taşınmazı göstermiş, davalı davacı ile yaptığı sözleşmeyi ortadan kaldırmadan davacının gösterdiği taşınmaz sözleşme tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde 22.1.2014 tarihinde davacı ve eşi adına 1/2’şer hisse ile satın alınmış olduğuna göre, artık tellal üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve ücret istemeye hak kazanmıştır. Buna göre, mahkemece, davalının savunmasını ispatlayamadığı ve davacının da geçerli tellallık sözleşmesi gereği ücrete hak kazandığı hususu dikkate alınmadan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.