Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/17119 E. 2018/12426 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17119
KARAR NO : 2018/12426
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalıya borç verdiğini, borcunu istediğinde herhangi bir ödeme yapılmadığını bu nedenle davalı hakkında … 15. İcra Müdürlüğü’nün 2012/26077 sayılı dosyasında ödemelere binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı borçlunun 21.11.2012 tarihinde borca itiraz ederek takibin durduğunu tüm bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ödünç sözleşmesinden kaynaklı olup, davacı davalıya borç olarak verdiği bedelin ödenmediğini ileri sürerek başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de İİK’nın 50/1.maddesinde HMK’nın yetki konusundaki hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, davacının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Davacının yerleşim yeri … olduğuna göre borcunda para borcu olması ve götürülecek borçlardan olması nedeniyle … Mahkemeleri ve İcra Daireleri de yetkilidir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.