Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/17072 E. 2019/7123 K. 12.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/17072
KARAR NO : 2019/7123
KARAR TARİHİ : 12.06.2019

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin arsa sahibi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak anlaştığını ve … İnşaat Nakliyat ve Turizm İşletmeleri Tic.Ltd.Şti.’den daire satın almış olduğunu, dairenin kullanımı sırasında ortaya çıkan gizli ayıplar ve eksik işlerin satıcıya sözlü olarak bildirildiğini ancak eksiklilerin giderilmediğini belirterek satışı yapılan dairenin eksik ve ayıplı işlerin düzeltilerek satışa dayanak olan reklam ve mevzuata uygun getirilmesi ile tespit edilecek olan bedel farkının (semen tenzili) avans faizi ilavesi ile davalıdan şimdilik 2.000,00TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davanın reddini dilemiş, davalı … İnşaat Nakliyat ve Turizm İşletmeleri Tic.Ltd.Şti ise davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkemece, ıslah edilen davanın kabulü ile 6.150,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkeme kararı davalı İmdar Çilekçi vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiş ise de davalı vekili tarafından sunulan 09.10.2017 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı …’nin temyiz dilekçesinin temyizden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. (HMK.m.144) Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat başlıklı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12.maddesinde ”Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.” denilmektedir. Aynı kanunun 13.maddesinde, hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı belirtilmiştir. Bu madde ile bağlantılı 20.maddede ise, ”13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır.” denilerek uygulanacak usul gösterilmiştir.
Dosya içeriğine göre,davalı … İnşaat Nakliyat ve Turizm İşletmeleri Tic.Ltd.Şti.için çıkartılan davaya konu tüm tebligatların “işyerinde daimi işçisi… imzasına ” tebliğ edildiği anlaşılmış ve adı geçenlerin şirketi temsile yetkili bulunmadığı gibi tüzel kişi şirketi temsile yetkili kişi ya da kişilerin o sırada orada bulunup bulunmadıkları tespit edilmediği ve yasada belirtilen prosedüre uyulmadan doğrudan daimi çalışan imzasına yapılan tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 12.ve 13.maddelerine aykırı olduğu,yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğu görülmektedir.
Bu durumda; mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki ve yönetmelikteki düzenlemeler gözetilerek tebligat yapılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebebine göre davalı … İnşaat Nakliyat ve Turizm İşletmeleri Tic. Ltd. Şti.’nin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı …’nin temyiz dilekçesinin temyizden feragat nedeniyle REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, üçüncü bent gereğince davalı … İnşaat Nakliyat ve Turizm İşletmeleri Tic.Ltd.Şti.’nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına peşin alınan 27,70 TL harcın davalı-… İnşaat Nakliyat ve Turizm İşletmeleri Tic.Ltd.Şti.’ne, 27,70 TL harcın davalı-…’ye iadesine, HUMK’un 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.