Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/16863 E. 2018/12348 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16863
KARAR NO : 2018/12348
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 30.12.2005 tarihinde davalının birikmiş Bağ-kur primlerini … … Şubesine ödediğini ve ödeme dekontunda da bu hususun belirtildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine icra takibi başlattığını ancak haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kendisi yurt dışında yaşadığı için Bağ-kur primlerinin ödenmesi amacıyla davacıya elden para verdiğini, davacının yaptığı ödemeleri aldığı bu paralardan karşıladığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/17518 esas sayılı takip dosyasında 25.500,00 TL asıl borca yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl borca takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, davacının işlemiş faiz talebinin reddine, davalı borçlu itirazında kötü niyetli bulunduğundan asıl alacağın %20’sine tekabul eden 5.100,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiğine göre, davada vekille temsil edilen davalı yararına, reddedilen miktar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.439,33 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.’nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümüne ayrı bir bent halinde, “Reddedilen miktar üzerinden davada vekille temsil edilen davalı yararına 2.439,33 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.