Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/16500 E. 2019/10870 K. 06.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16500
KARAR NO : 2019/10870
KARAR TARİHİ : 06.11.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı kulüp ile aralarında yaptıkları futbolcu sözleşmesi kapsamında ödenmeyen, 2011/2012 sezonundan 41.672,00 TL senet alacağı, 2012/2013 sezonundan da 206.470,00 TL maç başı ve … ücret alacağının bulunduğunu, ödeme yapılmaması üzerine aralarındaki sözleşmeyi talimatın ilgili hükümleri uyarınca tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek; sözleşmeyi fesihte haklılığının tespitine, ödenmeyen toplam 248.142,50 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kulüp vekili, futbolcunun disiplinsiz davranışları nedeniyle kendisine iç yönetmelik hükümlerine göre verilen para cezalarının mahsubu gerektiğini savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiye toplam 248.142,50 TL’nin değişik vade tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı kulüp vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, profesyonel futbolcu transfer sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen ücretinin tahsili ve sözleşmenin feshinin haklı nedene dayandığının tespiti isteklerine ilişkindir. Davalı taraf, verilen para cezalarının, saptanacak hakediş miktarından mahsubu gerektiğini savunmuş, mahkemece, iç yönetmeliğin usulüne uygun olarak …’na tescil edilmediği ve zamanıda davacıya tebliğ edilmediği, dolayısıyla bu yönetmeliğe dayanılarak ceza verilemeyeceği, ayrıca ihtar da çekilmediği belirlemesi yapılıp, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile usulsüz olan para cezalarının ücretten indirilemeyeceği sonucuna varılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; … (…) yönetim kurulu tarafından yürürlüğe konulan Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatının (PFSTT) “Kulüplerin Yükümlülükleri” ara başlıklı 24. maddesinin “c” bendinde “Kulüpler sezonun başlamasından en geç bir hafta önce, bir sonraki sezon uygulayacakları iç yönetmeliklerini ve/veya disiplin talimatlarını …’ye göndermek zorundadırlar. Kulüpler …’ye tescil ettirdikleri ve uygulayacakları iç yönetmeliklerini ve/veya disiplin talimatlarını imza karşılığında futbolcuya teslim veya noter aracılığı ile tebliğ etmek zorundadırlar” şeklinde yapılan düzenleme ile kulüplerin bir sonraki sezon uygulayacakları iç disiplin yönetmeliğinin yürürlüğe konuluş ve uygulanabilirliğinin sağlanmasına yönelik uyulması zorunlu usulü şartlar belirlenmiştir. Aynı maddenin “d” bendinde “Futbolcularına verdikleri para cezalarına ait kararlarını, nedenleri, tutarları ve noterden onanmış karar örnekleri ile birlikte, karar tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde futbolcuya ve …’ye bildirmek zorundadırlar” şeklinde yapılan düzenleme ile kulüpler tarafından talimat hükümlerine uygun yürürlüğe konulmuş olan iç disiplin yönetmeliğine göre futbolcular hakkında verilen para cezalarının geçerli olabilmesi ve uygulanabilmesi için yapılması gereken usulü işlemlerin neler olduğu belirlenmiştir. Anılan bu düzenleme kapsamında somut olay ele alındığında, 2012/2013 sezonunun 25.08.2012 tarihinde başladığı, davalı kulüp tarafından dosyaya sunulan federasyon yazısı içeriğine göre bu sezona ait iç yönetmeliğin 17.08.2012 tarihinde federasyon kayıtlarına alındığı, davacı tarafından dosyaya sunulan belge içeriğine göre ise 06.09.2012 tarihinde iç yönetmeliğin gelen evrak kaydına alındığı, bu suretle davacı ve davalı tarafından sunulan belge içeriklerinin birbirlerini teyit etmediği görülmektedir. Diğer yandan, talimatın 24/c maddesinde belirtilen iç yönetmeliğin sezonun başlamasından bir hafta önce federasyona tescili ve futbolcuya tebliğine ilişkin düzenleme kapsamında, bu usulü kurala uyulmamış olması durumunda iç yönetmeliğin hiçbir şekilde uygulanamayacağı şeklindeki yorum, disiplinsiz bir davranışı nedeniyle, sezon boyunca sporcuya hiçbir yaptırım uygulanmayacağı sonucunu doğuracaktır ki, bunun ise, kendine özgü kural ve uygulamaları olan spor hukukunun özüne aykırılık teşkil edececeği açıktır. Mahkemece, içyönetmeliğin usulsüz olduğu belirlemesi ile birlikte para cezalarının federasyon ve futbolcuya tebliğinin de yapılmadığı gerekçede işaret edilmiştir. Oysa ki, verilen para cezalarına ilişkin 19.12.2012 ve 06.04.2012 tarihli … 2. Noterliği’ne ait ihtarnameler dosyaya kazandırılmıştır. Mahkemece, ihtarnamelerin, talimatın 24/d maddesinde belirtilen usulü şartlara uygunluğunun denetlenmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacı futbolcu hakkında verilen para cezalarının talimatın anılan maddeleri kapsamında incelenmesi ve değerlendirilmesi, daha sonra da içerik yönünden yerindeliği ve kulüp iç disiplin yönetmelik hükümlerine uygunluğunun denetlenmesi, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya yakırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.