Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/15926 E. 2019/7247 K. 17.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15926
KARAR NO : 2019/7247
KARAR TARİHİ : 17.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 21.10.2010 tarihinde … adına çekilmiş kredileri yapılandırarak … İli … ilçesi 4006 parsel 1, 2, 3, 4 nolu bağımsız bölümleri ipotekli olarak devraldığını, banka ile arasında 39.540,00-TL’lik borç tasfiye sözleşmesi imzalandığını, 20.06.2011 tarihinde ödemekle yükümlü olduğu borç tasfiye sözleşmesinin tamamını kapattığını, yine …’e ait borcu, ona kefil olmamasına rağmen 21.06.2011 tarihinde tamamen ödeyerek kapattığını, imzaladığı borç tasfiye protokolünün 4. maddesi gereğince protokolde yazılı miktarla sorumlu olduğunu, sorumluluğunu yerine getirdiğinden ipoteğin kaldırılması gerektiğini, İskenderun 3. Noterliğinin 21.06.2011 tarih ve 13178 yevmiye numarası ile davalı bankaya ihtarname gönderdiğini, ihtarname 30.06.2011 tarihinde davalı banka tarafından tebliğ alınmasına rağmen ipotek fek edilmediği gibi herhangi bir cevapta verilmediğini ileri sürerek, … İli … ilçesi 4006 parsel 1, 2, 3, 4 no’lu bağımsız bölümlerdeki taşınmazların tapu kaydı üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, dava dışı … adına çekilen kredileri yapılandırarak dava konusu taşınmazları ipotekli olarak devraldığını, banka ile arasında imzalanan protokol doğrultusunda borcu ödediği halde ipoteklerin kaldırılmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkini istemiş; davalı, ipoteğin sadece …’ün konut kredisini kapsayan nitelikte olmadığını, kefili olduğu kredileri de kapsadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerinde davalı banka lehine ipotek bulunmadığı, diğer taşınmazları davacının üzerindeki ipotekle birlikte devraldığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak düzenlenmiş olan resmi ipotek senedinin 1. maddesine göre …’ün gerek asil gerekse de kefil olarak sorumlu olduğu tüm kredilerin teminatı olarak dava konusu ipoteklerin tesis edildiği, … Taşımacılık Ltd. Şti. ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine …’le birlikte …’ün kefil oldukları, … Taşımacılık Ltd. Şti.’nin davalı bankaya halen borcu bulunduğu ve icra takibinin devam ettiği, dolayısıyla dava konusu taşınmazlar üzerine konulan ipoteğin … Taşımacılık Ltd. Şti.’nin davalı bankaya olan kredi borçlarını da kapsadığı ve ipotekle temin edilen borçların tamamının ödenmediği gerekçesiye davanın reddine karar verilmiş ise de davacının, “borç tasfiye protokolü” başlıklı protokolde belirtilen şartlarda ve belirlenen miktarda dava dışı …’ün bankaya olan borçlarını ödediği iddiasıyla ilgili araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, “borç tasfiye protokolü” başlıklı protokole göre banka tarafından yapılan işlemlerin neler olduğu hususu sorulup, davacının protokol hükümleri uyarınca yaptığı ödemelere ait hesap dökümleri celp edilip, tarafların iddia ve savunmaları da değerlendirilmek suretiyle taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.