Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/14853 E. 2018/10732 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14853
KARAR NO : 2018/10732
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirket ile devre mülk sözleşmesi imzaladığını, davalıya 22.000,00-TL bedel ödediğini, ancak taşınmazın teslimi yapılmadığını, sözleşmeden dönerek bedel iadesi için talepte bulunduğunu ancak sonuç alamadığını, davalı şirket ile dava dışı … İnş. Ltd. Şti. aleyhine ödediği bedelin iadesi için … 12. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11827 esas sayılı takip dosyasında icra takibi yaptığını, dava dışı … şirketinin takibe itiraz etmediğini, ancak yapılan takibe davalı şirketin kısmı itiraz ettiğini, borcun 1.997,00-TL’sini kabul ettiğini belirterek davalının haksız kısmi itirazının iptaline, kabul edilen kısım düşüldükten sonra 20.003,00-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, 1.997,00-TL ödeme dışında diğer ödemeleri kabul etmediklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının … 12. İcra Müdürlüğü’nün 2014/11827 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının 17.599,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, davalı tarafından itiraz edilen ve haksız çıkılan asıl alacak miktarının % 20’si olan 3.519,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden;
Davacı, devre mülkün tesliminin yapılmaması nedeniyle ödediği bedelin iadesi için yaptığı takibe kısmi itirazın iptalini istemiş, davalı ise kendisine 1.997,00-TL dışında ödeme yapılmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Söz konusu dava dosyasının incelemesinde; davacının dava dilekçesine ekli olarak sunduğu (EK-4) 06.04.2013 tarihli davalı şirket tarafından düzenlenmiş belgede “12.08.2011 tarihinde … sözleşme numarası ile … adına düzenlenmiş … Devre Mülk sözleşmesi dahilinde olan senetlerin tamamı firmamıza ödenmiş bulunmaktadır. Sn….’in bu sözleşmeye ait senetlerle alakalı borcu yoktur. … bunu kabul ve taahhüt eder.” şeklinde senet bedellerinin ödendiğinin yazılı olduğu, sözleşmede sözleşme bedelinin 24.000,00-TL, peşinatın 500,00-TL ve senetlendirilen tutarın 23.500,00-TL olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunda da aralarında organik bağ olduğu belirtilen dava dışı … şirket yetkilisine yapılan ödemelerle birlikte banka yoluyla yapılan 19.596,00-TL ödeme olduğu yazılmakla birlikte ibraname olarak belirtilen davacının ödeme konusunda sunduğu belge birlikte değerlendirildiğinde 22.000,00-TL ödeme yaptığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacının dosyaya sunduğu 06.04.2013 tarihli ödeme belgesi ve bilirkişi raporu değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bent gereğince davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 901,00 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.