Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/14734 E. 2019/2161 K. 19.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/14734
KARAR NO : 2019/2161
KARAR TARİHİ : 19.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile ortağı …’ün birlikte işlettiği Güven Oto Galeriden araç satın aldığını ve karşılığında bir bono düzenleyerek …’e verdiğini, bu bonodan kaynaklı borcunu …’e ödediğini, davalının takibe koymuş olduğu senedin ise başka bir senet olduğunu, kendisi tarafından verilmediğini ve üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek davalının Düziçi İcra MÜdürlüğünün 2009/50 esas sayılı icra takibinden dolayı borcu olmadığının tespiti ile takipte haksız ve kötüniyetli olan davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, hakkında başlatılan takibe konu senedin, kendisi tarafından davalıya verilmediğini ve imzanın kendisine ait olmadığını belirterek takip dosyasından borçlu olmadığının tespiti talebi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı ise davacıya araç sattığını, üzerine başka bir marka araç ile para verilmesi konusunda anlaştıklarını, paranın ödendiğini ancak verilen aracın başkasına ait olması nedeni ile elinden alındığını, davacının da bu nedenle davaya konu senedi düzenleyerek kendisine verdiğini ancak borcunu ödemediğini belirtmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından banka aracılığıyla Düziçi icra Müdürlüğünün 2009/50 dosyasına 3.621,80TL, Düziçi icra Hukuk Mahkemesinin 2009/16 esas sayılı dosyasına 4.726,00TL ödendiği ve banka havalesi ile da 11.926,40 TL ödeme yaptığı belirtilmiş, bunun üzerine tekrar rapor alınarak davacının Düziçi icra Müdürlüğünün 2009/50 sayılı dosyasında borçlu olunan miktarın net olarak belirlenmesi hususunda ek rapor alınmış ve davacının Düziçi icra Hukuk Mahkemesinin 2009/16 esas sayılı dosyasına 4.726,00TL ödeme yaptığı belirtilmiştir. Mahkemece, 14/04/2009 tarihli alacaklı tarafından imzalanan ve “Düziçi icra Müdürlüğünün 2009/50 esas sayılı dosyasındaki mevcut alacağımı ferileri ile birlikte aldım, bu dosya nedeni sebebiyle alacağım kalmamıştır.” yazısını içeren belge ve bilirkişi raporunda ödendiği belirtilen borç miktarı dikkate alınarak davacının dava konusu bono nedeni ile olan borcunu ödediğine kanaat getirilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan raporların tarafların iddia ve itirazlarını karşılayacak şekilde olmadığı açıktır. Şöyle ki, Düziçi İcra Müdürlüğünün 2009/50 esas sayılı icra dosyası, dayanağı bulunan senet üzerinden asıl alacak, işlemiş faiz, ödemeler ve nihayetinde ödemelerin faize mahsup edileceği dikkate alınarak ödemeler hususunda gerekçeli rapor tanzim edilmediği, davacının dayandığı belgelerin sıhhatinin yeterince tartışılmadığı açık olup bu açıklamalar ışığında yeni bir bilirkişiden Yargıtay, taraf, mahkeme denetimine açık rapor alınmak sureti ile hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.