Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/13588 E. 2018/11663 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13588
KARAR NO : 2018/11663
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

… vekili avukat … ile … vekili avukat … aralarındaki dava hakkında … 7. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11/12/2014 tarih ve 2013/240-2014/446 sayılı hükmün taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalı … …’ın 12.09.2009 tarihli sözleşme ile arsasının satışı için kendisine yetki verdiğini ancak sözleşme devam ederken söz konusu arsanın başka bir emlak bürosu aracılığıyla satıldığını, sözleşmede taşınmazın başka kişiler aracılığı ile satılması durumunda taşınmazın satış bedeli üzerinden %4 oranında bedelin davacı emlakçıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle 10.000,00TL alacağın taşınmazın satış tarihi olan 16/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı, söz konusu sözleşmede belirtilen 35 aylık sürenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 717,05 TL tellallık ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyizi bakımından; hüküm, temyiz isteminde bulunan davacıya 30/03/2016 tarihinde tebliğ olunmuş ve temyiz dilekçesi onbeş günlük yasal süre geçtikten sonra 15/04/2016 tarihinde verilmiş olmakla davacının temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2-Davalının temyizi bakımından; 14.07.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19.maddesi uyarınca 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve 2005/13-32 Esas; 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen parasal değer, davanın kısmen kabulüne dair 717,05 TL’ye ilişkin olup, bu miktar karar tarihi itibariyle 1.890,00 TL’yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle davalının miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçelerinin REDDİNE, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 29,20 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.