Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/13547 E. 2019/461 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13547
KARAR NO : 2019/461
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından, davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıdan 23.10.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını, aracın henüz 3 km kadar yol katetmişken arıza verip yolda kaldığını, sözleşmeden dönmek suretiyle bedel iadesinin tahsili konulu davasının mahkemece kabul edildiğini, ancak bu olay nedeniyle kendisi ve aile bireylerinin büyük üzüntü ve korku duyduklarını ileri sürerek 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile usuli ve esasa ilişkin gerekçelere dayanarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalıdan satın almış olduğu otomobilin ayıplı olması nedeniyle yaşadığı üzüntü ve korkuya dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki ve tarafların bu ilişkideki sıfatları gereği uyuşmazlığın 4077 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun” kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak da söz konusu olmaz.
Somut olayda dava, Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı gibi, aynı sıfatla karar verilmiş olup, davaya “Tüketici Mahkemesi” sıfatıyla bakıldığına ilişkin herhangi bir ara kararı da bulunmamaktadır. O halde mahkemece …’da ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, yok ise ara kararı verilerek davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 44,40 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.