Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/13519 E. 2019/785 K. 30.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13519
KARAR NO : 2019/785
KARAR TARİHİ : 30.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı … ile spor tesis bakım ve onarım yapım işine ait sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmede belirtilen yükümlülüklerin tarafından eksiksiz olarak yerine getirildiğini, neticesinde ücret olarak 68.651,68 TL alacağını, daha sonra maliyet artışı sebebiyle %15,31 tenzilat uygulanarak davalı … ile arasında yeni sözleşmeyle ücretin 81.058,49 TL olarak belirlendiğini, davalının eksik ödeme yapması nedeniyle bakiye 12.134,00TL alacağın tahsili amacıyla icra takibine başladığını, ancak itiraza uğradığını ileri sürerek, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yürütülen yargılamada, davanın kısmen kabulü ile, … İcra Müdürlüğü’nün 2014/4498 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 9.189,28 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın %20 oranında davalının icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı … ile arasında imzalanmış olan spor tesis bakım ve onarım yapım işine ait sözleşmeye göre bakiye alacağını istemektedir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesine göre de, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, dava konusu iş kanunda sayılan ticari işlerden olmadığından ve davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re’sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece, kurulacak ara karar ile davaya Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla bakılmaya devam edilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.