Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/13493 E. 2019/8584 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13493
KARAR NO : 2019/8584
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 2010-2014 yılları arasında 30/03/2014 yerel seçimleriyle tasfiye edilen … … Turizm Gelişim ve Alt Yapı İşletme Birliği (…)’nin vekilliğini yaptığını, alacaklı olan … vekili olarak borçlu aboneler aleyhine icra takipleri yaptığını, bu takiplerden sonra borçlular tarafından kurum veznesine ödemeler yapıldığını, yapılan bu ödemelerin davalı tarafça avukatlık ücreti olarak tahsil edildiğini, bu konuda bilgi verilmediğini, iyi niyetli başvurulara rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2014/351 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlu kurum tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, taraflarına husumet düşmediğini, alacağın muaccel hale gelmediğini, alacak miktarının belirsiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davaya konu olan … İcra Müdürlüğü’nün 2014/351 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen ilamsız icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 48.120,82-TL asıl alacak, 144,36-TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacının itirazında haksız olduğu sabit olmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin reddine dair verilen hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının husumet itirazı yönünden temyiz itirazının reddi gerekir.
2-Dava, davacının davalının vekili olarak takip ettiği icra dosyalarından kaynaklanan vekalet ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, 03.06.2015 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, 48.120,82-TL asıl vekalet ücreti alacağı hesaplanarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; hükme esas alınan bilirkişi raporu “davacının hangi dosyaları takip ettiği, söz konusu dosyalar bakımından hak ettiği vekalet ücretinin ne şekilde hesaplandığı” hususlarında açık olmayıp, kuruma vekalet ücreti adında yatırılan bedellere göre rapor hazırlandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından süresinde bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve raporun açık olmadığı beyan edilmiştir. O halde mahkemece, davalının bilirkişi raporuna itirazı dikkate alınarak davacı avukatın takip ettiği dosyalar ilgili yerlerden celbedilip dosya bazında her bir dosya için ne kadar vekalet ücretine hak kazandığı ilgili hükümler de gözetilip açık şekilde hesaplanarak taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, itirazları karşılar nitelikte konusunda uzman yeni bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının husumet itirazı bakımından temyiz itirazının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.