Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/12742 E. 2019/4663 K. 08.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12742
KARAR NO : 2019/4663
KARAR TARİHİ : 08.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1.Ana Bakım Merkezi Komutanlığı ile davalı ….. Efe arasında komutanlığın ihtiyacı olan 43000 kg korozyon önleyici bileşik malzemesi alımı için sözleşme imzalandığını, davalının sözleşme ile taahhüt ettiği 43000 kg korozyon önleyici bileşik malzemesini normal teslim süresi içerisinde teslim etmediğinden yükleniciye bu konuda 26/02/2014 tarihinde ihtarname çekildiğini, bu ihtar ile 20 gün süre verildiğini, yüklenici firmanın söz konusu malzemeyi 01/04/2014 tarihinde teslim ettiğini, aynı gün malzemenin muayeneye sunulduğunu, 02/05/2014 tarihinde muayenenin sonuçlandığını, “niteliklere uygun değildir” kararı verilerek yüklenici firmaya 09/05/2014 tarihinde muayene sonucunun tebliğ edildiğini, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle yerine alımı yapılan malzemenin birim fiyatı nedeniyle aradaki farktan kaynaklanan hazine zararının hesaplandığını, söz konusu hazine zararının ödenmesi, ödenmediği taktirde temerrüde düşeceği hususunda davalı firmaya gerekli bildirimin yapıldığını ve davalı yüklenicinin temerrüde düştüğünü, ancak davalının hazine zararını kabul etmediğini belirterek; fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile 180.182,23 TL’nin davalının temerrüde düştüğü 05/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temiz edilmiştir.
Dava, sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Taraflar arasında 43000 kg korozyon önleyici bileşik alımına ilişkin 27/11/2013 tarihli sözleşme bulunmaktadır. Dosya incelendiğinde; davacının mücbir sebep nedeniyle davalıya malın teslimi için 20 günlük ek süre verdiği, malzemenin davalı tarafından bu 20 günlük süre içinde 01/04/2014 tarihinde teslim edildiği, fakat idarenin, yapılan muayene sonucu malın niteliklerine uygun olmadığının tespit etmesi akabinde sözleşmeyi feshettiği, ardından dava dışı 3. kişiden ihale yoluyla malzemeyi tedarik ederek uğradığını iddia ettiği zararı davalıdan talep ettiği, serbest muhasebeci bilirkişinin dosyaya sunduğu raporunda davacının teminat mektubunu irat kaydetmesiyle döviz kurundaki artış dolayısıyla meydana gelen zararını telafi ettiği, zira sonraki ihalenin yüksek fiyata yapılmış olmasının sebebinin fiyat yükselişinden değil kur farkından kaynaklandığı, ayrıca ihalenin rekabet koşulları sağlanmadan yapıldığı görüş ve kanaatini bildirdiği, mahkemenin de raporları esas alarak karar verdiği görülmektedir.
Ancak; seçilen bilirkişinin sözleşmede belirlenen mal kabul, muayene işlemleri, fesih sebep ve şartları ile ihale süreci hakkında uzmanlığı bulunmamaktadır. Öyleyse mahkemece yapılacak iş, öncelikle sözleşme (özellikle 30.1.3.1., 30.1.3.2., 34.1. ve 35/a maddeleri ) ve eklerine göre feshin yerinde olup olmadığı, yerindeyse ihalenin ve iddia edilen zarar miktarının tesbiti için bu konularda uzman bilirkişilerden oluşturulacak bir heyetten gerekçeli, denetime elverişli ve taraf itirazlarını da karşılar nitelikte bir rapor alınarak sonucuna göre karar vermek iken eksik incelemeyle davanın reddi cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.