Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/11655 E. 2018/11840 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11655
KARAR NO : 2018/11840
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, davaya konu … ilçesi … mah. Hürriyet cd. No:40 adresindeki binayı inşaa eden davalı müteahhit …’dan 2013 yılı Mayıs ayında 3.kat (son kat) 7 ve 8 no’lu dubleks daireleri satın aldıklarını, dairelerde su sızması nedeniyle zararın meydana geldiğini, zararın Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/12 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bilirkişinin hazırladığı raporda çatının projesine uygun olarak yapılmadığı, çatıda projesine uygun yalıtım malzemesi bulunmadığı, pencere kenarlarında işçilik hatası olması sebebiyle su sızıntıları olduğu tespit edildiğinden gizli ayıplı malı satın aldıklarını öğrendiklerini, davalının söz konusu ayıpları gidermediğini, çatıdaki toplam zararın 7.250,00 TL olduğunun tespit edildiğini beyan ederek; tespit edilen zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı … yönünden davanın kabulü, diğer davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 250TL’lik zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine, 7.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, malın ayıplı olması sebebiyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Davaya dayanak teşkil eden … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/12 Değişik İş sayılı dosyasının incelenmesinde; talep edenin davacılardan …, karşı tarafın davalı olduğu, talep doğrultusunda yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun karşı taraf olan davalıya 02.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının da 11.03.2015 tarihli itiraz dilekçesiyle rapora itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, yargılama sırasında yeniden inceleme yapılmadan ve rapor alınmadan, değişik iş dosyasında davacılardan yalnızca birinin talebi üzerine davalının yokluğunda yapılan tespit sonucu alınan ve itiraza uğrayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu durumda mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahallinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
3-Kabule göre de, davacı …’ın 7 numaralı, davacı …’un ise 8 numaralı bağımsız bölüm maliki olup çatı onarım bedelinin her bir davacı yönünden ayrı ayrı tespit edilerek, ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken tespit edilen bedelin ”davalıdan alınarak davacılara verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş olması da ayrıca usul ve yasaya aykırıdır. Ancak genel bozma nedenine göre bu husus ayrıca bozma sebebi yapılmayarak, eleştirilmekle yetinilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.