Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/11640 E. 2019/8523 K. 19.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11640
KARAR NO : 2019/8523
KARAR TARİHİ : 19.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile imzalanan 01.01.2003 tarihli avukatlık ücret sözleşmesini feshettiği tarihe kadar davalının hukuk müşavirliğini yaptığını, sözleşmeden doğan alacaklarının ödenmemesi üzerine … 11. Noterliğinin 09.12.2013 tarihli ihtarnamesi ile tüm alacaklarının ödenmesini, aksi halde süre sonunda vekaletten istifa ettiğini bildirdiğini, ihtarname tebliğ edilip süre dolmasına rağmen ödeme yapılmadığından vekalet ilişkisinin sona erdiğini, sözleşmeli avukatlık ücreti alacağı olarak 2003 yılından itibaren 2013 yılına kadar AAÜT uyarınca toplam 93.000,00 TL alacağı olduğunu, ayrıca sözleşme gereği takip ettiği işlerden dolayı Tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücretinin yıllık avukatlık ücretinin üzerinde olduğu takdirde aradaki miktar avukata ödeneceğinden bu miktarın da tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL sözleşmeli avukatlık ücreti alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; bilahare talebini 61.968,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 61.968,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile ücretinin ödenmemesi nedeni ile feshettiği 01.01.2013 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında 01.01.2003 tarihli vekalet ücreti sözleşmesi yapılmış ise de, bu sözleşmedeki yıllık ücretin 2.400,00 TL olduğu, AAÜT. 1/III maddesindeki “iş bu tarife hükümleri altında kararlaştırılan akdi avukatlık ücretleri tarife hükümleri üzerinden yapılmış sayılır” hükmü gereğince davacının her dosya için ayrı vekalet ücretine hak kazandığı, bu nedenle her dosya için ayrı vekalet ücreti hesaplanması gerektiği gerekçesi ile bilirkişi raporu ile belirlenen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; taraflar arasında düzenlenen sözleşme, hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde bir sözleşme olup geçerlidir. Sözleşme ile belirlenen ücretin, Avukatlık Kanunu’na ya da AAÜT’ne aykırı olduğu da kabul edilemez. O halde dava konusu uyuşmazlığın, tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan bu sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.