Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/107 E. 2018/9556 K. 17.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/107
KARAR NO : 2018/9556
KARAR TARİHİ : 17.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalının vekili sıfatı ile … Belediyesine karşı işçi alacaklarının tahsili için masrafları da kendisi tarafından karşılanmak suretiyle dava ve takibe giriştiğini, … 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne dair 11.01.2007 günlü 2006/323 esas ve 2007/22 Karar sayılı ilamı … İcra Müdürlüğü’nün 2007/296 esas sayılı dosyasıyla takibe konulmuş olduğunu, davalı işçinin alacaklarının tahsili amacıyla … Belediye Başkanlığı’nın malvarlığı üzerine haciz konulmuş olduğunu, davalının … İcra Müdürlüğünün 2007/296 esas sayılı alacaklısı olduğu dosyaya beyanda bulunarak dosya alacağının tamamını haricen tahsil etmiş olduğunu bildirdiğini, talebe uygun olarak … İcra Müdürlüğü tarafından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini,1136 sayılı Avukatlık Kanununun ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince ödenmesi gereken yargılama vekalet ücretleri, icra giderleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan icra vekalet ücretinin aslı ve fer’ilerinin def’aten ödenmesi istemiyle, davalıya 28.08.2013 tarihli ihtarnamenin keşide edilmiş olduğunu tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere; vekalet ücreti alacağı 12.000,00 TL’nin yargılama ve icra giderleri alacağı 450,00 TL’nin 25.09.2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.514,637 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 450,00 TL yargılama ve icra gideri alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının, davalı …’ın vekili olarak … Belediyesi aleyhinde açtığı alacak davası neticesinde alacağın tahsili için icra takibine giriştiği, ancak, icra takibinin taraflarının sulh oldukları, davacı vekil ile vekil edeni davalı arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı dosya kapsamı ile sabit olup, bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Davacı, takip ettiği dava dosyası ve icra dosyaları nedeniyle vekalet ücretinin ödenmediği iddiasıyla davalı hakkında Avukatlık Kanununun 165.maddesine dayanarak bu davayı açmıştır.
Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanununun 164/4 Maddesine göre özetle “değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari üret tarifelerinin altında olmamak koşulu ile davanın kazanılan bölümü üzerinden yüzde on ile yüzde yirmi arasında belirlenecek miktarı, şayet değeri para ile ölçülemeyecek işlerden ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek miktarı ücret olarak talep etmek hakkına sahip olduğu gibi, ayrıca yargılama sonunda haklı çıkılan kısım üzerinden hasma yüklenen vekalet ücretini de talep etmek hakkına sahiptir. Vekil eden avukatına belirlenen bu iki kalem ücreti ödemekle yükümlü olup, Avukatlık Kanunun 165. maddesinde ise; “Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar” hükmü yer almaktadır.
Somut olay değerlendirildiğinde, mahkemece … İcra Müdürlüğü’nün 2007/296 Esas sayılı dosyasına ilişkin akdi ve yasal vekalet ücretine hükmetmiştir. Ancak,… 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/337 Esas,2007/532 Karar sayılı dosyasından doğan davacıya ödenmesi gereken akdi ve yasal vekalet ücret alacaklarına ilişkin herhangi bir karar verilmemiştir. O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında anılan dosya açısından bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.