Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/1046 E. 2018/9295 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1046
KARAR NO : 2018/9295
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 07.11.2013 tarihli anlaşma ile davalının 12.850,00 TL borçlu olduğunu ve bu borcu da taksitler halinde ödeyeceğini kabul ettiği halde, ödeme yapmadığından davalı hakkında başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, söz konusu belgenin zorla imzalatıldığını, davacıya borcu olmadığını, aksinin kabulü halinde ise borcun muaccel olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile … 2. İcra Dairesi’nin 2014/5239 Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ve asıl alacak üzerinden % 20 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile 07.11.2013 tarihli belgeye dayalı olarak davalı hakkında başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 07.11.2013 tarihli “anlaşma ve ödeme planıdır” başlıklı belge ile davalının 12.850,00 TL borcu Ocak 2014 tarihinde başlamak üzere her ayın 10. günü 300 TL olarak ödeyeceği ve her halükarda bu borcun 1 yıl içinde ödenmesi konusunda mutabakata varıldığı belirtilmektedir. Ne var ki, davacı borcun tamamı için 16.04.2014 tarihinde icra takibi başlatmış olup, bu tarih itibari ile borcun tamamı muaccel olmamıştır. O halde mahkemece, taraflar arasında imzalanan 07.11.2013 tarihli sözleşme uyarınca icra takip tarihi itibari ile, alacağın muaccel hale gelen tutarı gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.