Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2016/1000 E. 2018/9294 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1000
KARAR NO : 2018/9294
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, avukat olduğunu, davalının muhasebe bürosundan ayrılan çalışanları ile yaşadığı hukuki ihtilaf nedeni ile yardım istediğini ve aralarında 27.09.2012 tarihli ücret sözleşmesi imzalandığını, çalışanların ihtarnamelerine cevap verdiğini ve davalıyı tehdit ettiklerinden savcılığa başvurduğunu, ayrıca davalı aleyhine çalışanlarca açılan davalara cevap dilekçesi verdiğini, daha sonra davalının bürosuna gelerek işine ücretsiz bakacak avukat bulduğunu söylediğini ve 22.04.2013 tarihli azilname ile vekillikten azledildiğini, azlin kendisine ulaşmaması nedeni ile Nallıhan’daki duruşmalara mazeret gönderdiğini, ancak sonradan davalının başka avukat ile duruşmaya geldiğini öğrendiğini, çektiği ihtara rağmen vekalet ücreti alacağı ödenmediğinden davalı hakkında başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmeyi imzaladığı sırada ücrete ilişkin kısmın boş olduğunu, davacı avukatın işleri gereği gibi takip etmediğini, kendisi için büyük önem taşıyan davaların duruşmalarına girmediğini ve azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının … 22. İcra Müdürlüğü’nün 2013/9099 esas sayılı dosyasında borca yapmış olduğu itirazın 5.475,12 TL asıl alacak yönünden iptaline, davacının fazlaya ilişkin talebinin takdiren reddine, koşulları oluşmadığından tarafların tazminat taleplerinin takdiren reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının azlin haklı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı, eldeki dava ile vekalet ücretinin tahsili amacı ile başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiş; davalı, azlin haklı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, azlin haksız olduğu kabul edilerek, yapılan işe göre sözleşme ile belirlenen ücretin piyasa koşullarına göre fahiş olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu, ayrıca sözleşmede bulunan ve el yazısı ile yazılmış olan kısımlar üzerinde sonradan ikinci bir kalemle yapılan müdahalelerin de miktar hanesinin sözleşme imzalanırken boş bırakıldığı ve sözleşmede öngörülen vekalet ücreti miktarının tarafların iradesini yansıtmayacak şekilde sonradan doldurulmuş olduğu intibanı uyandırması nedeniyle sözleşmenin en azından miktar yönünden geçerli olmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu nedenle …Ü.T’ne göre hesaplanacak vekalet ücretinin ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; sözleşmenin ücrete ilişkin kısmının sonradan doldurulduğunu ileri süren davalının bu hususu yasal delillerle ispatlaması gerekmektedir. Ancak, davalı tarafından sözleşmenin ücrete ilişkin kısmının sonradan doldurulduğu hususu ispat edilememiştir. Ne var ki; Mahkemece, sözleşmenin geçerliliği hususunda Avukatlık Kanunun 164. maddesi uyarınca bir değerlendirme yapılmamıştır. O halde mahkemece, dava konusu avukatlık ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin kısmının geçerliliği Avukatlık Kanunun 164. maddesi uyarınca değerlendirilerek ve gerektiği takdirde konusunda uzman bilirkişiden taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının azlin haklı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 280,51 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.