Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/9332 E. 2015/36202 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9332
KARAR NO : 2015/36202
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, Antalya’daki bir kısım taşınmazlarının satışı ile ilgili işlemleri takip etmek üzere davalıya … Noterliğinin 22.6.2010 tarih, 4533 yev nolu evrakı ile vekaletname verdiğini, davalının satış sözleşmelerine göre taşınmazları rayicin altında sattığı gibi bedellerini de kendisine ödemediğini, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, zararının tespiti ile davalıdan faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı…mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, genel yetki kuralları gereğince davanın davalının ikametgahı olan …mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir. HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca TBK.’nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) somut olayda, davacı vekalet sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmediğini, davalının özen borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle doğan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek alacak isteminde bulunmaktadır. İstemin dayanağı sözleşmenin para alacağı ile ilgili kısmına ilişkin olduğuna göre davacının ikametgahı mahkemeleri de yetkilidir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilip neticesine göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.