Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/8493 E. 2015/29310 K. 09.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8493
KARAR NO : 2015/29310
KARAR TARİHİ : 09.10.2015

MAHKEMESİ : Bursa 3. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2014
NUMARASI : 2013/1801-2014/2498

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankanın şubesinden 16/6/2006 tarihinde kredi kullandığını, krediyi Aralık 2009 tarihinde kapattığını, bu sırada mevduat hesabından toplam 4.629,00 TL erken kapama ve yenileme ücreti adı altında erken ödeme ücreti alındığını, tahsilat gerekçesi olarak 21/2/2007 tarihli 5582 sayılı yasanın ileri sürüldüğünü, kendisinin krediyi bu kanun yürürlüğe girmeden önce kullandığını, bu nedenle 5582 sayılı yasa gereğince %2 oranında erken ödeme ücreti alınamayacağını, davalı bankanın internet sitesinde de 2007 tarihinden önce kullandırılan kredilerden erken ödeme ücreti alınamayacağını yazdığını belirterek 4.629 TL’nın tahsil edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Konut Finansman Kredileri 4077 Sayılı Yasanın 10/B maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede “Tüketici konut finansman kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir yada birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansman kuruluşu vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. Ödenen miktara göre faiz indiriminin ve kredinin tüketiciye yıllık maliyet oranının hesaplanmasında Bakanlık tarafından çıkarılan ilgili yönetmelik hükümleri uygulanır. Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle bir yada birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti Gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın %2’sini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almakta olup, yasal düzenlemeye uygun olarak çıkartılan Konut Finansmanı Sisteminde Erken Ödeme İndirimi ve Yıllık Maliyet Oranı Hesaplama Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 4’ncü maddesinde Erken ödeme işlemi tanımlanmıştır buna göre; “Erken ödeme; tüketicinin konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam tutarı veya vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksidin vadesinden önce ödemesini” ifade etmektedir. Anılan yönetmeliğin f bendinde ise komisyon işlemi tanımlanmış olup, buna göre; “Komisyon; geri ödeme planında her bir taksit tutarında ana para, faiz ve her türlü kamusal yükümlülükler haricinde ayrı bir kalem olarak yer alan ve konut finansman kuruluşunun gelir olarak tahsil edeceği tutarları” ifade etmektedir denilmiştir. Yönetmeliğin “ı” bendinde “Ödeme planı; tüketiciye tahsis edilen konut finansmanı geri ödemesinde esas alınacak taksit, tutar ve vadeleri ile birlikte ana para, faiz, fon, vergi ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği tablodur.” hükmünü içermektedir.
Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin faiz türüne göre, davacıdan kredi borcunun erken kapatılması halinde erken kapama ücretinin tahsilinde yasal olarak hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte uygulamada sık rastlanıldığı üzere; kredi borçlularının kredi taksitlerinin erken ödenmesi noktasında bir talepleri bulunmadığı halde, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle, bankalarca yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırılması yoluna gidildiği, bu işlem yapılırken bir kısım bankalar tarafından ek sözleşme adı altında bir sözleşme tanzim edildiği, bir kısım bankalar tarafından ise eski sözleşmenin feshedilerek yeni bir sözleşme tanzim edildiği bu işlemler esnasında ise kredi borçlularından farklı isimler altında ücretler tahsil edildiği anlaşılmakta ise de, yeniden yapılandırma işleminin yasada belirtildiği şekilde bir erken ödeme niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, daha sonra da krediyi ödeyerek kapadığını, bu sırada kendisinden erken ödeme ücreti alındığını, kredinin kapatıldığı sırada böyle bir kesintinin yasal dayanağının olmadığını ileri sürerek alınan bedelin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; 21.12.2009 tarihinde yapılan 2.300 TL lik kesintinin erken kapama ücreti niteliğinde olduğu belirtilmiş olup, dosyadaki belgelerden bu tarihten sonra davacının herhangi bir taksit ödemesi gözükmemektedir. Buna göre, davacıdan tahsil edilen 2.300 TL nin erken ödeme bedeli mi yoksa erken kapama ücreti mi olduğu anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, davacıdan tahsil edilen ücretlerin gerekçesi olarak, yapılan işlemin, erken ödeme mi yoksa yapılandırma işlemi mi olduğu noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.