Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/6444 E. 2015/20888 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6444
KARAR NO : 2015/20888
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

… vekili avukat … ile … vekili avukat … aralarındaki dava hakkında … 24. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25/09/2013 tarih ve 2010/411-2013/607 sayılı hükmün Dairenin 26/11/2014 tarih ve 2014/2370-2014/37539 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

KARAR

Davacı, davalı ile ortak olarak kurdukları şirketin iş ve işlemleri için kullanılmak üzere davalı tarafça 13.9.2007 tarihinde 99.495,00 TL nin hesabına havale edildiğini, bu paranın borç olarak alınmadığını, bundan başka da para gönderilmediğini, şirket işlerinde sarf edildiğini, ancak davalının haksız şekilde kendisi hakkında borç alınan paranın iade edilmediği gerekçesi ile takip başlattığını ileri sürerek takip yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ve babasının kurdukları şirket aracılığı ile kendisini dolandırdığını, takibe konu paranın şirket işlerinde kullanılacak para değil borç olarak davacının şahsına gönderilen meblağ olduğunu, ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 8.505,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, bakiye 101.495,00 TL yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 26.11.2014 tarih, 2014/2370 esas-2014/37539 karar sayılı ilamı ile onanmış, bu kez davacı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
1-Dava, ödenmeyen borç iddiasına dayalı takip yönünden menfi tespit istemine ilişkindir. Davaya konu … 18. İcra Müdürlüğünün 2009/12565 sayılı ilamsız takibinde alacaklı sıfatıyla davalı “banka aracılığıyla ve haricen verilen alacak” olarak açıkladığı takip sebebiyle 110.000,00TL asıl alacağın davacı borçludan tahsilini istemiştir. Dosya içerisinde yer alan 13.9.2007 tarihli 99.495,00 TL lik ve 3.12.2007 tarihli 2.000,00 TL lik banka havalelerinde paranın borç olarak gönderildiğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Havale kural olarak ödeme aracı olup, aksini yani ödeme yapılmayıp borç olarak para gönderildiğini ispat külfeti davalıdadır. Mahkemece bu ilke dikkate alınarak davalının savunmasını yasal ve kesin delillerle ispat emesi gerektiği göz önünde bulundurulmalı iken davalı tarafın ödemelerinin hem şirket hesabı hem de davacının şahsi hesabına ayrı ayrı yapması davacının şahsi hesabına yapılan 101.495,00 TL’nin şirket ticari defter ve kayıtlarının da bulunmadığı ve dosyaya da ibraz edilemediği nazara alınarak banka hesap ekstreleri ve şirket adına yapılan harcama ve işlemler birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafından davacının şahsi hesabına gönderilen 101.495,00 TL’nin borç-ödünç olarak gönderildiği kabul edilerek 110.000,00 TL üzerinden açılan menfi tespit davasında davacının 8.505,00 TL’ye yönelik talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin itirazının da reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir ise de zuhulen onandığı karar düzeltme incelemesi ile anlaşıldığından onama ilamının kaldırılarak hükmün açıklanan gerekçe ile davacı lehine bozulmasına karar verimek gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının birinci bent kapsamı dışında kalan sair itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 26.11.2014 tarih, 2014/2370 esas-2014/37539 karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 81,90 TL harcın istek halinde iadesine, 18/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.