Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/634 E. 2015/28232 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/634
KARAR NO : 2015/28232
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Adana 3. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2014
NUMARASI : 2013/189-2014/1326

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıdan Adana İli Çukurova İlçesi K.. Köyü 11.. Ada .. Parselde kayıtlı 2.. nolu villayı satın aldığını, ancak 30/01/2010 tarihinde teslimi gereken dairenin 2012 Mart ayında teslim edildiğini ve süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek 25 aylık kira gelirinden mahrum kaldığını belirterek 12.500,00 TL kira bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 9.200,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, satış sözleşmesine konu edilen konutun geç teslim edilmesi nedeniyle uğranılan kira kaybının istemine ilişkin olup, davacı dava dilekçesinde ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı tacirdir ve bir taraf için ticari olan iş diğer taraf içinde ticari sayılır. Hal böyle olunca, davacı, alacağının avans faizi ile tahsilini isteyebilir. Bu durumda mahkemece hükmedilen alacağa avans faizi yürütülecek şekilde karar verilmesi gerekirken yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Davacı bu davada kendisini vekil ile temsil ettirmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesinin “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti,davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” Hükmü gereğince, davacı yararına öngörülen ve kabul edilen kısım olan 9.200,00 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 750,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK’ nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının ikinci bendinin birinci satırındaki “yasal faizi” sözlerinin yerlerine “avans faizi” sözlerinin yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının altıncı bendinin ikinci satırındaki “750,00 TL” rakamlarının yerine “1.104,00 TL” yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 01/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.