Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2015/5784 E. 2015/5432 K. 23.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5784
KARAR NO : 2015/5432
KARAR TARİHİ : 23.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı bankadan konut kredisi sözleşmesi ile kredi çektiğini davalı banka tarafından kendisinden 1.800.00 TL kesinti yapıldığını, bu kesintinin haksız olduğunu ileri sürerek şimdilik 1.800.00 TL’ nın, yargılama sırasında 27.10.2014 havale tarihli dilekçe ile talebini 975.00.TL daha artırarak toplam 2.775.00 TL’ nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın KABULÜ ile; davacı tüketici ile davalı banka arasında yapılan 09.06.2006 ve 24.04.2009 tarihli konut finansmanı kredi sözleşmeleri kapsamında davalı tarafından davacıdan alınan 2.775,00-TL dosya masrafı bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla 1.300,00 TL talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de talebini yükseltmiştir. Borçlar Kanunun 117. 2015/5784-5432
maddesine göre muaccel hale gelen bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtari ile mütemerrit olur, ihtar mevcut değil ise dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülür. Bu durumda dosyada davalıya tebliğ edildiği kanıtlanmış olan ve usulünce hazırlanmış bir ihtar bulunmadığından davalının 1.800.00 TL yönünden dava tarihinden, 975.00 TL yönünden ıslah tarihi olan 27.10.2014 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü gerekeceğinden, mahkemece kesinti tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’ nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereğince mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. bendindeki cümlenin çıkarılarak yerine “Davanın kabulü ile 2.775.00 TL’ nın, 1.800.00 TL’ sına dava tarihinden, 975.00 TL’ sına ıslah tarihi olan 27.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.