YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5753
KARAR NO : 2015/17529
KARAR TARİHİ : 01.06.2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı,davalı şirkette 13.09.2003 tarihinde usta gemici olarak işe başladığını, 24.02.2010 tarihinde iş akdinin sebebsiz olarak feshedildiğini, en son maaşının 1.0505 TL olduğunu, bunun bir kısmının banka yoluyla yatırıldığını ve bir kısmınında avans olarak kıdem tazminatını düşürmek için elden verildiğini, iş akdinin haksız feshi nedeniyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; 2.000 TL kıdem tazminatı, 500 TL ihbar tazminatı, 650 TL yıllık izin ücreti, 1.000 TL fazla mesai ücreti, 500 TL hafta tatili bayram ve resmi tatil ücreti ile 1.050 TL şubat ayı maaşı olmak üzere toplam 5.700 TL’nin en yüksek faiz oranı üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının gemideki personelle kavga etmesi sonrasında şirket emrine alınarak bir başka gemide görevlendirilmesinin kararı verildiğini ancak davacının işten kendisinin ayrıldığını, davacıya işe başlaması için ihtar yapılmasına rağmen işe başlamadığını, iş akdinin feshedilmediğini davacının kendisinin ayrıldığını, ayrıca davacının 29.12.2003-30.05.2005 ve 01.06.2008-24.02.2010 tarihleri arasındaki dönemlerde kendilerinde çalıştığını, ara dönemde ise akfer denizcilik şirketinde çalıştığını, davacının bir alacağının bulunmadığı savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 9.514,47 TL kıdem tazminatı, 577,47 TL İhbar tazminatı, 3.153,77 TL yıllık izin ücreti alacağı,840 TL ücret alacağı ve 499 TL Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının davalıdan tahsiline, Fazla çalışma,hafta tatil ücreti alacaklarına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı iş akdinin haksız feshi nedeniyle doğan işçilik alacaklarının tahsili isteminde bulunmuştur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık BK.nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, davacının davalı şirket bünyesinde çalıştığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık hizmet aktinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve ayrıca diğer işçilik alacaklarından davalının sorumlu olup olmadığı konusunda toplanmaktadır.
BK.nun 344. maddesi, “muhik Sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi feshedebilir. Ezcümle, ahlaka müeallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akti icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli bir askeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez.” hükmü, yine BK.nun 345/1. maddesinde ise, “Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinde ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur.” hükmü ve yine anılan maddenin 2. fıkrasında ise, “bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder.” hükmü vazedilmiştir.Yukarıda açıklanan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 344 ve 345. maddelerinde sözleşmenin hem işçi hem de işveren tarafından feshedilebileceği, ancak tazminat isteminde bulunulabilmesi için feshin işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi, yada işçinin fesihte haklı olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Somut Uyuşmazlık itibariyle mahkemece öncelikle fesih işlemi üzerinde durulması gerekir. Mahkemece, davalının savunmasında yer alan iş akdini davacının kendisinin feshettiğine dair savunması ve bu savunmayı destekleyen davalıya ait 12.03.2010 tarihli ihtarname ile davacı işçi hakkında yürütülen disiplin soruşturması ve bu soruşturmaya ilişkin tanık beyanları dikkate alınarak mevcut hizmet akdinin ne şekilde fesh edildiği üzerinde durulmadığı gibi, feshin haklı olup olmadığı konusunda karar gerekçesinde yeralan değerlendirmenin dosya içeriği ile uyuşmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece davacının işten ayrılmasından önce işyerinde meydana gelen tartışma olayı ile ilgili soruşturma evrakları,bu olayın gerçekleşme şekline ilişkin tanık beyanları ve sonrasında taraflarca gönderilen karşılıklı ihtarnameler ile bu konuya dair davacı’nın tüm delilleri ve davalının da karşı delilleri toplandıktan sonra, sözleşmenin feshinin mevcut delillere göre haklı olup olmadığı ayrıntılı olarak değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 249,10 TL harcın istek halinde iadesine, 01/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.